Serried İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Serried İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Serried Nedir?


Serried, sıkı sıkıya düzenlenmiş, yakın aralıklarla sıralanmış anlamına gelir.

Örnek Cümleler:


1. The soldiers stood in serried ranks, ready for inspection. (Askerler, muayene için hazır bir şekilde sıkı sıkıya sıralandılar.)
2. The books on the shelf were serried together, leaving no space between them. (Raf üzerindeki kitaplar birbirine sıkı sıkıya yerleştirilmişti, aralarında hiç boşluk yoktu.)
3. The protesters marched in serried columns towards the government building. (Protestocular hükümet binasına doğru sıkı sıkıya sıralanmış sütunlar halinde yürüdüler.)
4. The conductor arranged the musicians in serried rows for the concert. (Şef, müzisyenleri konser için sıkı sıkıya düzenlenmiş sıralara yerleştirdi.)
5. The houses in the old town were built in serried lines along the narrow streets. (Eski şehirdeki evler dar sokakların boyunca sıkı sıkıya sıralanmış hatlar halinde inşa edildi.)
6. The trees in the orchard were planted in serried rows for easy harvesting. (Bahçedeki ağaçlar kolay hasat için sıkı sıkıya sıralanmış sıralara dikildi.)
7. The cars in the parking lot were parked in serried formation to make the most of the space available. (Park alanındaki arabalar, mümkün olan en iyi şekilde faydalanmak için sıkı sıkıya düzenlenmiş şekilde park edildi.)
8. The dancers moved in serried formation, creating a beautiful and synchronized performance. (Dansçılar sıkı sıkıya düzenlenmiş bir şekilde hareket ettiler ve güzel ve senkronize bir performans sergilediler.)
9. The students sat in serried rows during the exam, making it difficult for them to cheat. (Öğrenciler sınavda sıkı sıkıya sıralanmış sıralarda oturdular, bu da kopya çekmelerini zorlaştırdı.)
10. The flags on the memorial were serried together, creating a colorful and patriotic display. (Anıt üzerindeki bayraklar birbirine sıkı sıkıya yerleştirilmişti ve renkli ve vatansever bir görüntü oluşturuyordu.)
11. The tomatoes in the garden were planted in serried rows, making it easy to water and weed them. (Bahçedeki domatesler sıkı sıkıya sıralanmış sıralara dikildi, bu da sulamayı ve çapalamayı kolaylaştırdı.)
12. The audience was seated in serried rows in the theater, eagerly awaiting the performance. (İzleyiciler tiyatroda sıkı sıkıya sıralanmış sıralarda oturuyorlardı ve performansı sab

ırsızlıkla bekliyorlardı.)
13. The shelves in the store were filled with serried rows of products, neatly arranged for customers to browse. (Mağazadaki raflar, müşterilerin inceleyebileceği şekilde düzenli bir şekilde sıkı sıkıya sıralanmış ürünlerle doluydu.)

  1. The ants marched in serried lines towards the picnic basket. (Karınca ordusu piknik sepetine doğru sıkı sıkıya sıralanmış hatlar halinde yürüdü.)
  2. The skyscrapers in the city were serried together, creating a stunning urban skyline. (Şehirdeki gökdelenler birbirine sıkı sıkıya yerleştirilmişti ve etkileyici bir şehir manzarası oluşturuyordu.)
  3. The choir stood in serried formation, singing hymns in beautiful harmony. (Koro sıkı sıkıya düzenlenmiş bir şekilde duruyordu ve güzel bir uyum içinde ilahiler söylüyorlardı.)
  4. The fences in the farm were built in serried lines, separating different parts of the land. (Çiftlikteki çitler sıkı sıkıya sıralanmış hatlar halinde inşa edildi ve arazinin farklı kısımlarını ayırdı.)
  5. The penguins waddled in serried lines along the icy shore. (Penguenler buzlu sahil boyunca sıkı sıkıya sıralanmış hatlar halinde yürüdüler.)
  6. The books on the library shelves were arranged in serried rows according to their genres. (Kütüphanedeki kitaplar türlerine göre sıkı sıkıya sıralanmış sıralara yerleştirilmişti.)
  7. The flowers in the garden were planted in serried rows of different colors, creating a beautiful and vibrant display. (Bahçedeki çiçekler farklı renklerde sıkı sıkıya sıralanmış sıralara dikildi ve güzel ve canlı bir görüntü oluşturuyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.