Sermon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sermon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sermon

Sermon, genellikle dini bir konuda vaaz verilen bir konuşma veya ders olarak tanımlanır.

  • Örnek Cümleler:
  • 1. The pastor delivered an inspiring sermon about forgiveness. (Papaz, bağışlama hakkında ilham verici bir vaaz verdi.)
  • 2. The rabbi’s sermon focused on the importance of gratitude. (Hahamın vaazı, şükranın önemine odaklandı.)
  • 3. The priest gave a powerful sermon on the virtue of patience. (Rahip sabrın erdeminin güçlü bir vaazını verdi.)
  • 4. The imam’s sermon emphasized the need for compassion towards others. (İmamın vaazı, başkalarına karşı merhametin gerekliliğine vurgu yaptı.)
  • 5. The bishop’s sermon was a call to action to address social injustice. (Piskoposun vaazı, sosyal adaletsizliği ele almaya yönelik bir çağrıydı.)
  • 6. The preacher’s sermon encouraged the congregation to trust in God’s plan. (Vaiz’in vaazı, cemaatin Tanrı’nın planına güvenmesini teşvik etti.)
  • 7. The minister’s sermon challenged the audience to examine their own prejudices. (Bakanın vaazı, izleyicilerin kendi önyargılarını sorgulamalarını teşvik etti.)
  • 8. The monk’s sermon was a reflection on the value of simplicity. (Keşişin vaazı, basitliğin değerine dair bir yansımaydı.)
  • 9. The pastor’s sermon on love resonated with many in the congregation. (Aşk hakkındaki papazın vaazı, cemaatin birçok üyesinde yankı uyandırdı.)
  • 10. The priest’s sermon offered comfort to those grieving the loss of a loved one. (Rahibin vaazı, bir sevilenin kaybı nedeniyle acı çekenlere teselli sundu.)
  • 11. The pastor’s sermon on forgiveness challenged the congregation to let go of resentment. (Bağışlama hakkındaki papazın vaazı, cemaati kini bırakmaya çağırdı.)
  • =”color:blue; font-weight:bold;”>12. The rabbi’s sermon on hope offered encouragement during difficult times. (Umut hakkındaki hahamın vaazı, zor zamanlarda cesaretlendirme sağladı.)
  • 13. The imam’s sermon on charity inspired many to donate to the local food bank. (Hayır hakkındaki İmam’ın vaazı, birçok kişinin yerel gıda bankasına bağış yapmasına ilham verdi.)
  • 14. The minister’s sermon on unity emphasized the importance of coming together as a community. (Bakanın birliği vurgulayan vaazı, bir topluluk olarak bir araya gelmenin önemine dikkat çekti.)
  • 15. The pastor’s sermon on humility reminded the congregation that no one is better than anyone else. (Alçakgönüllülük hakkındaki papazın vaazı, hiç kimsenin başkasından daha iyi olmadığını hatırlattı.)
  • 16. The monk’s sermon on meditation provided guidance for those seeking inner peace. (Keşişin meditasyon hakkındaki vaazı, iç huzur arayanlara rehberlik sağladı.)
  • 17. The pastor’s sermon on faith encouraged the congregation to trust in God’s plan for their lives. (İmana dair papazın vaazı, cemaatin hayatları için Tanrı’nın planına güvenmelerini teşvik etti.)
  • 18. The priest’s sermon on forgiveness reminded the congregation that everyone deserves a second chance. (Bağışlama hakkındaki rahibin vaazı, herkesin ikinci bir şansı hak ettiğini hatırlattı.)
  • 19. The bishop’s sermon on love challenged the congregation to love not only those who are like them, but also those who are different. (Aşk hakkındaki piskoposun vaazı, cemaati kendilerine benzeyenlerin yanı sıra farklı olanları da sevmeye çağırdı.)
  • 20. The pastor’s sermon on service inspired many in the congregation to volunteer their time to help others. (Hizmet hakkındaki papazın vaazı, birçok cemaat üyesinin başkalarına yardım etmek için zamanlarını gönüllü olarak harcamalarına ilham verdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.