İncitement İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İncitement İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İncitement Nedir?

İncitement, bir kişiyi, bir grup veya topluluğu şiddet, suç işleme veya hukuk dışı eylemler yapmaya yönlendiren sözler veya davranışlar olarak tanımlanır. Bu tür davranışlar toplumun huzurunu bozar ve hukukun üstünlüğünü zedeleyebilir. İncitement, yasalar tarafından suç olarak kabul edilir ve ciddi sonuçları olabilir.

Örnek Cümleler:

  1. His speech was an incitement to violence. (Onun konuşması şiddet için bir kışkırtmaydı.)
  2. The politician was accused of incitement to hatred. (Politikacı nefrete kışkırtma suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.)
  3. The terrorist’s online posts were seen as incitement to commit acts of terror. (Teröristin internet yayınları terör eylemleri işlemeye teşvik olarak görüldü.)
  4. The protest turned violent after incitement from some of the participants. (Protesto, bazı katılımcıların kışkırtması sonucu şiddetli bir hal aldı.)
  5. The football coach was fired for incitement to cheat during the game. (Futbol antrenörü, oyunda hile yapmaya kışkırtmakla suçlandığı için işten çıkarıldı.)
  6. The hate speech was seen as an incitement to discrimination against minorities. (Nefret söylemi, azınlıklara karşı ayrımcılığa teşvik olarak görüldü.)
  7. The religious leader’s sermon was criticized for incitement to intolerance. (Din liderinin vaazı hoşgörüsüzlüğe kışkırtma suçlamasıyla eleştirildi.)
  8. The politician’s comments were seen as incitement to divide the country. (Politikacının yorumları, ülkeyi bölmeye kışkırtma olarak görüldü.)
  9. The extremist group’s propaganda was considered an incitement to commit acts of terror. (Aşırılıkçı grubun propagandası terör eylemleri işlemeye teşvik olarak kabul edildi.)
  10. The teacher’s comments were seen as an incitement to discrimination against certain students. (Öğretmenin yorumları, belirli öğrencilere karşı ayrımcılığa teşvik olarak görüldü.)
  11. The social media post was considered an incitement to commit suicide. (Sosyal medya yayını intihar etmeye teşvik olarak kabul edildi.)
  12. The music lyrics were criticized for incitement to drug use. (Müzik sözleri, uyuşturucu kullanmaya teşvik etmekle eleştirildi.)
  13. The politician’s rally speech was seen as an incitement to commit acts of violence against immigrants. (Politikacının miting konuşması, göçmenlere karşı şiddet eylemleri işlemeye teşvik olarak görüldü.)
  14. The company’s policies
  1. The company’s policies were criticized for incitement to exploit workers. (Şirketin politikaları, işçileri sömürmeye teşvik etmekle eleştirildi.)
  2. The controversial artwork was seen as an incitement to blasphemy. (Tartışmalı sanat eseri, dinsizliğe teşvik olarak görüldü.)
  3. The gang leader’s orders were seen as an incitement to commit crimes. (Çete liderinin emirleri, suç işlemeye teşvik olarak kabul edildi.)
  4. The video game was criticized for incitement to violence against women. (Video oyunu, kadınlara karşı şiddete teşvik etmekle eleştirildi.)
  5. The book was banned for incitement to terrorism. (Kitap, terör eylemlerine teşvik ettiği için yasaklandı.)
  6. The religious group’s teachings were seen as an incitement to discrimination against LGBTQ+ individuals. (Dini grupların öğretileri, LGBTQ+ bireylere karşı ayrımcılığa teşvik olarak görüldü.)
  7. The student’s prank was criticized for incitement to vandalism. (Öğrencinin şakası, vandalizme teşvik etmekle eleştirildi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.