Serfdom İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Serfdom İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Serfdom Nedir?

Serfdom, köleliğe benzer bir durum olan ve bir toprak sahibinin hizmetinde olan köylülerin statüsüdür. Bu sistemde, köylüler kendi topraklarında yaşarken, toprak sahibine çalışmak zorundaydılar ve kendi arazilerini işleyemiyorlardı.

Örnek cümleler:

  1. In medieval Europe, serfdom was a common social and economic system. (Ortaçağ Avrupa’sında, serflik yaygın bir sosyal ve ekonomik sistemdi.)
  2. The serfs had to work for their lord and give him a portion of their crops. (Köylüler, lordları için çalışmak ve onlara mahsullerinin bir kısmını vermek zorundaydı.)
  3. Serfdom was abolished in Russia in 1861. (Serflik, Rusya’da 1861 yılında kaldırıldı.)
  4. The life of a serf was extremely difficult and they had few rights. (Bir kölenin hayatı son derece zordu ve çok az hakları vardı.)
  5. The serfs were tied to the land and could not leave without permission. (Köylüler araziye bağlıydı ve izin olmadan ayrılamazlardı.)
  6. Serfdom was a form of feudalism that was prevalent in many parts of Europe. (Serflik, Avrupa’nın birçok bölgesinde yaygın olan feodalizmin bir türüydü.)
  7. The serfs had to pay taxes to their lord in addition to their labor. (Köylüler, işçiliklerine ek olarak lordlarına vergi ödemek zorundaydılar.)
  8. Serfdom was abolished in England in the 14th century. (Serflik, İngiltere’de 14. yüzyılda kaldırıldı.)
  9. The serfs had to provide labor for the lord’s land and also for their own fields. (Köylüler, lordun arazisi için işçilik sağlamak zorunda olmakla birlikte, kendi tarlaları için de çalışmak zorundaydılar.)
  10. The serfs were not allowed to marry or move away without their lord’s permission. (Köylüler, lordlarının izni olmadan evlenemez veya taşınmazlardı.)
  11. Serfdom was a system of forced labor and social inequality. (Serflik, zorla işçilik ve sosyal eşitsizliğin bir sistemi idi.)
  12. The serfs were often poorly fed and lived in squalid conditions. (Köylüler genellikle kötü beslenirler ve pis koşullarda yaşarlardı.)
  13. Serfdom was finally abolished in Austria-Hungary in 1848. (Serflik, Avusturya-Macaristan’da 1848 yılında sonunda kaldırıldı.)
  14. The serfs were not allowed to own property or make decisions about their own lives. (Köylüler, kendi hayatlarıyla ilgili kararlar veremez veya mülk sahibi olamazlardı.)
  1. Serfdom was a way for landowners to maintain control over their workers and land. (Serflik, toprak sahiplerinin çalışanları ve arazileri üzerinde kontrol sağlamak için bir yoldu.)
  2. The serfs were often subject to physical punishment and abuse. (Köylüler, sık sık fiziksel cezalara ve kötüye kullanıma maruz kalırlardı.)
  3. Serfdom was a major obstacle to economic growth and development. (Serflik, ekonomik büyüme ve gelişme için önemli bir engeldi.)
  4. The serfs had to give a portion of their crops to their lord, which often left them with little to live on. (Köylüler, lordlarına mahsullerinin bir kısmını vermeleri gerektiğinden, genellikle çok az şeyle yaşamak zorunda kalırlardı.)
  5. The abolition of serfdom was a major step towards greater social and economic equality. (Serfliğin kaldırılması, daha büyük bir sosyal ve ekonomik eşitliğe doğru atılan büyük bir adımdı.)
  6. Despite the end of serfdom, many former serfs continued to face poverty and discrimination. (Serfliğin sona ermesine rağmen, birçok eski köle yoksulluk ve ayrımcılıkla karşı karşıya kalmaya devam etti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.