Sentiment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sentiment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sentiment

Sentiment, his, her, or their overall emotional or evaluative outlook towards something or someone. It refers to the feelings or opinions that a person has towards a particular situation, person, or thing.

Here are 20 example sentences using the word “sentiment”:

1. My sentiment towards this book is positive. (Bu kitaba karşı duygularım olumlu.)
2. He expressed a negative sentiment about the new policy. (Yeni politika hakkında negatif bir düşünce belirtti.)
3. The sentiment of the group was one of disappointment. (Grubun hissiyatı hayal kırıklığıydı.)
4. Her sentiment towards the idea was mixed. (Fikre karşı duyguları karmaşıktı.)
5. The movie evoked a strong sentiment of nostalgia in me. (Film bende güçlü bir nostalji hissi uyandırdı.)
6. The company’s sentiment among customers has improved. (Müşteriler arasında şirketin algısı gelişti.)
7. Many people shared a similar sentiment about the election. (Birçok insan seçimle ilgili benzer bir hissi paylaştı.)
8. The sentiment of the speech was one of hope. (Konuşmanın hissiyatı umuttu.)
9. His sentiment towards the project was indifferent. (Proje hakkındaki duygusu kayıtsızdı.)
10. The song’s sentiment resonated with me deeply. (Şarkının hissiyatı benimle derinden uyumlu oldu.)
11. The sentiment of the crowd was jubilant. (Kalabalığın hissiyatı coşkulu idi.)
12. She expressed a sentiment of admiration towards her mentor. (Mentoruna hayranlık hissi belirtti.)
13. The sentiment of the room shifted when he walked in. (O içeri girdiğinde odayı hissiyatı değişti.)
14. The sentiment towards the proposal was mixed among the board members. (Teklif hakkındaki hissiyat yönetim kurulu üyeleri arasında karışıktı.)
15. The sentiment of the town was somber after the tragic event. (Trajik olayın ardından kasabanın hissiyatı hüzünlüydü.)
16. The sentiment towards the new CEO was optimistic. (Yeni CEO’ya karşı hissiyat iyimserdi.)
17. The sentiment in the room was tense before the announcement. (Duyuru öncesi odadaki hissiyat gergindi.)
18. The sentiment of the reviews was overwhelmingly positive. (İncelemelerin hissiyatı ezici derecede olumluydu.)
19. The sentiment towards the restaurant was mixed among the critics. (Eleştirmenler arasında restorana karşı hissiyat karışıktı.)
20. The sentiment of the group shifted when they heard the news. (Haberleri duyduklarında grubun hissiyatı deği

21. His sentiment towards the new job was hesitant. (Yeni işe karşı duygusu tereddütlüydü.)
22. The sentiment of the speech was patriotic. (Konuşmanın hissiyatı vatanseverdi.)
23. The sentiment towards the new product was lukewarm among consumers. (Tüketici arasında yeni ürüne karşı hissiyat ılıktı.)
24. The sentiment of the painting was melancholic. (Tablonun hissiyatı hüzünlüydü.)
25. She expressed a sentiment of gratitude towards her supporters. (Destekçilerine karşı bir minnet hissi ifade etti.)
26. The sentiment towards the proposal was hostile among the opposition. (Teklife karşı hissiyat muhalefet arasında düşmanca idi.)
27. The sentiment of the novel was romantic. (Romanın hissiyatı romantikti.)
28. The sentiment towards the team was optimistic after their recent win. (Son zaferleri sonrası takıma karşı hissiyat iyimserdi.)
29. The sentiment of the group was one of unity. (Grubun hissiyatı birlikti.)
30. The sentiment towards the new policy was divided among politicians. (Politikacılar arasında yeni politikaya karşı hissiyat bölündü.)