Selflessly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Selflessly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Selflessly

Selflessly, Türkçe anlamıyla “önemsizce, bencil olmayan bir şekilde” anlamına gelir. Bir kişinin kendi çıkarlarına bakmaksızın başkalarına yardım ettiği veya bir şey yaptığı durumlarda kullanılır.

Örnek cümleler:

1. She selflessly gave up her seat on the bus for the elderly lady. (O, yaşlı bayan için özveriyle koltuğunu verdi.)
2. The firefighters selflessly risked their lives to save the people trapped inside the burning building. (İtfaiyeciler özveriyle hayatlarını riske atarak yangın içinde mahsur kalan insanları kurtardılar.)
3. Sarah selflessly volunteered at the homeless shelter every weekend. (Sarah her hafta sonu özveriyle evsizler barınağında gönüllü oldu.)
4. The doctor selflessly worked overtime to treat all of the patients. (Doktor tüm hastaları tedavi etmek için özveriyle fazla mesai yaptı.)
5. John selflessly donated all of his savings to the charity. (John bütün birikimlerini özveriyle hayır kurumuna bağışladı.)
6. The teacher selflessly stayed after school to help her struggling students. (Öğretmen özveriyle zorlanan öğrencilerine yardım etmek için okuldan sonra kaldı.)
7. The soldier selflessly fought for his country, even though he knew the dangers of war. (Asker özveriyle ülkesi için savaştı, savaşın tehlikelerini bile bile.)
8. My mother selflessly takes care of my grandmother every day. (Annem özveriyle her gün büyükanneme bakar.)
9. The volunteer group selflessly cleaned up the beach after the big storm. (Gönüllü grup özveriyle büyük fırtına sonrası plajı temizledi.)
10. The coach selflessly spent extra time with the struggling athlete to help improve his skills. (Koç özveriyle zorlanan sporcu ile ekstra zaman harcayarak becerilerini geliştirmesine yardımcı oldu.)
11. The nurse selflessly worked long hours to care for her patients during the pandemic. (Hemşire pandemi sırasında özveriyle uzun saatler çalışarak hastalarına bakım sağladı.)
12. The social worker selflessly devotes her life to helping those in need. (Sosyal çalışmacı özveriyle hayatını ihtiyacı olanlara yardım etmeye adamıştır.)
13. The police officer selflessly risked his life to save a child from a burning building. (Polis memuru özveriyle bir çocuğu yanmakta olan bir binadan kurtarmak için hayatını riske attı.)
14. The kind stranger selflessly helped the woman carry her groceries to her car. (İyi kalpli yabancı, kadının alışverişlerini arabasına taşımak için özveriyle yardım etti.)
15. The charity organization selflessly donates food to the hungry every week. (Hayır kurumu öz

15. The charity organization selflessly donates food to the hungry every week. (Hayır kurumu özveriyle her hafta aç olanlara yiyecek bağışlar.)
16. The volunteer firefighters selflessly put out the forest fire, risking their own lives to save the animals and environment. (Gönüllü itfaiyeciler özveriyle orman yangınını söndürdü, hayvanları ve çevreyi kurtarmak için kendi hayatlarını riske attılar.)
17. The teacher selflessly gave up her lunch break to tutor the struggling student. (Öğretmen özveriyle öğrenciye yardım etmek için öğle arasından vazgeçti.)
18. The community selflessly came together to raise money for the local food bank. (Topluluk özveriyle yerel gıda bankası için para toplamak için bir araya geldi.)
19. The group of volunteers selflessly cleaned up the park, picking up trash and planting new flowers. (Gönüllü grubu özveriyle parkı temizledi, çöp topladı ve yeni çiçekler dikti.)
20. The doctor selflessly worked in a war-torn country, treating the injured and sick despite the danger. (Doktor özveriyle savaşın yıkılmış olduğu bir ülkede çalıştı, tehlikeye rağmen yaralıları ve hastaları tedavi etti.)

(Türkçe anlamlar parantez içinde belirtilmiştir.)