Self Denial İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Self Denial İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Self Denial Nedir?

Self-denial, bir kişinin isteklerini veya ihtiyaçlarını göz ardı etme veya reddetme eylemidir. Kendi isteklerini bir kenara bırakarak, başkalarının veya daha büyük bir amaç için çalışmak anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. She practiced self-denial by giving up her favorite food to lose weight. (O, kilo vermek için favori yiyeceğinden vazgeçerek özveri gösterdi.)
2. He lived a life of self-denial, never indulging in material possessions. (O, maddi varlıklara hiç yüz vermeden özverili bir hayat yaşadı.)
3. Self-denial is an important part of religious practice for many people. (Özveri, birçok insan için dini pratiklerin önemli bir parçasıdır.)
4. The monk practiced self-denial as a way to achieve enlightenment. (Keşiş, aydınlanmayı elde etmek için özveri uyguladı.)
5. In order to save money for her family, she lived a life of self-denial. (Ailesi için para biriktirmek için, özverili bir hayat yaşadı.)
6. The athlete’s self-denial paid off when he won the championship. (Sporcu, şampiyonluğu kazandığında özverisinin karşılığını aldı.)
7. Self-denial can be difficult, but it is often necessary to achieve success. (Özveri zor olabilir, ancak başarı elde etmek için sık sık gereklidir.)
8. Some people practice self-denial as a form of self-discipline. (Bazı insanlar kendini disiplin etmenin bir yolu olarak özveri uygularlar.)
9. Self-denial can be a way to show humility and gratitude. (Özveri, alçakgönüllülük ve şükran göstermenin bir yolu olabilir.)
10. The monk’s life of self-denial inspired many people to follow in his footsteps. (Keşişin özverili hayatı, birçok insanın onun izinden gitmesine ilham verdi.)
11. She practiced self-denial by not buying any new clothes for a year. (O, bir yıl boyunca hiç yeni kıyafet almamak suretiyle özveri gösterdi.)
12. The soldiers showed self-denial by risking their lives for their country. (Askerler, ülkeleri için hayatlarını riske atarak özveri gösterdiler.)
13. Self-denial can be a way to overcome addiction or bad habits. (Özveri, bağımlılığı veya kötü alışkanlıkları yenmenin bir yollarından biri olabilir.)
14. The priest encouraged his followers to practice self-denial during Lent. (Papaz, takipçilerinin, Kutsal Hafta sırasında özveri uygulamalarını teşvik etti.)
15. She showed self-denial by not watching TV until she finished her work. (O, işini bitirmeden televizyon izlememek sure

16. Self-denial can be a way to strengthen willpower and develop resilience. (Özveri, irade gücünü güçlendirmenin ve dayanıklılık geliştirmenin bir yolu olabilir.)
17. The athlete’s self-denial included strict training and a strict diet. (Sporcunun özverisi, sıkı antrenman ve sıkı bir diyeti içeriyordu.)
18. Self-denial is often associated with asceticism and spiritual growth. (Özveri, sık sık asketizm ve ruhani gelişmeyle ilişkilidir.)
19. He showed self-denial by giving up his dream job to take care of his sick parent. (O, hastalanan ebeveynine bakmak için hayalindeki işinden vazgeçerek özveri gösterdi.)
20. Self-denial is a virtue that is often admired and respected in many cultures. (Özveri, birçok kültürde takdir edilen ve saygı duyulan bir erdemdir.)