Segregate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Segregate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Segregate

Segregate, “ayırmak” veya “ayrılmak” anlamına gelen bir fiildir.

  1. The company has decided to segregate its waste materials for recycling purposes. (Şirket, geri dönüşüm amaçlı atık malzemelerini ayırmaya karar verdi.)
  2. The school decided to segregate the students by gender. (Okul, öğrencileri cinsiyetlerine göre ayırmaya karar verdi.)
  3. Racial segregation was a major issue in the United States during the 20th century. (Irk ayrımcılığı, 20. yüzyılda Amerika Birleşik Devletleri’nde önemli bir konuydu.)
  4. The government plans to segregate prisoners based on their offense. (Hükümet, mahkumları suçlarına göre ayırmayı planlıyor.)
  5. The hotel has a policy of segregating smokers from non-smokers. (Otel, sigara içenleri sigara içmeyenlerden ayırma politikasına sahiptir.)
  6. The town council decided to segregate the recycling bins from the regular trash cans. (Belediye meclisi, geri dönüşüm kutularını normal çöp kutularından ayırmaya karar verdi.)
  7. The teacher segregated the troublemakers from the rest of the class. (Öğretmen, sorun çıkaran öğrencileri sınıfın geri kalanından ayırdı.)
  8. The court ordered the bank to segregate the funds of the deceased account holder. (Mahkeme, ölen hesap sahibinin fonlarını ayırmak için bankaya emir verdi.)
  9. The airport segregates passengers based on their destination. (Havalimanı, yolcuları hedeflerine göre ayırır.)
  10. The government is working to segregate hazardous waste from non-hazardous waste. (Hükümet, tehlikeli atıkları tehlikeli olmayan atıklardan ayırmak için çalışıyor.)
  11. The museum segregated the artwork by time period. (Müze, sanat eserlerini zaman dilimine göre ayırdı.)
  12. The city has plans to segregate bike lanes from regular traffic. (Şehir, bisiklet yollarını normal trafikten ayırmak için planları var.)
  13. The company segregates its employees based on job function. (Şirket, işlevlerine göre çalışanlarını ayırır.)
  14. The school segregates students with special needs into different classrooms. (Okul, özel ihtiyaçları olan öğrenc

üleri farklı sınıflara ayırır.)
15. The prison segregates maximum-security inmates from minimum-security inmates. (Cezaevi, en yüksek güvenlikli mahkumları en düşük güvenlikli mahkumlardan ayırır.)

  1. The company segregates its financial data from its marketing data. (Şirket, finansal verilerini pazarlama verilerinden ayırır.)
  2. The city segregates its trash into different categories for recycling. (Şehir, atıklarını geri dönüşüm için farklı kategorilere ayırır.)
  3. The airline segregates passengers by seating class. (Havayolu, yolcuları koltuk sınıfına göre ayırır.)
  4. The hospital segregates infectious patients from non-infectious patients. (Hastane, enfekte hastaları enfekte olmayan hastalardan ayırır.)
  5. The country is working to segregate its renewable energy sources from non-renewable energy sources. (Ülke, yenilenebilir enerji kaynaklarını yenilenemez enerji kaynaklarından ayırmak için çalışıyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.