Sedulous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sedulous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sedulous İle İlgili Cümleler

Sedulous, Türkçe karşılığıyla “çalışkan, gayretli” anlamına gelir. Bu kelime, bir işi başarmak için sürekli çalışan ve çaba gösteren kişileri tanımlamak için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. She is a sedulous worker who never stops until the job is done. (O, işi bitene kadar durmayan çalışkan bir işçidir.)
  2. His sedulous efforts paid off when he was promoted to manager. (Onun gayretli çabaları, müdür olarak terfi etmesini sağladı.)
  3. The sedulous student spent hours studying for the exam. (Çalışkan öğrenci, sınav için saatlerce çalıştı.)
  4. The sedulous entrepreneur worked day and night to make her business a success. (Çalışkan girişimci, işini başarılı kılmak için gününü gecesine kattı.)
  5. The sedulous athlete trained tirelessly to prepare for the competition. (Gayretli sporcu, yarışmaya hazırlanmak için yorulmak bilmeden antrenman yaptı.)
  6. The sedulous teacher always goes the extra mile to help her students. (Çalışkan öğretmen, öğrencilerine yardım etmek için her zaman ekstra bir çaba gösterir.)
  7. His sedulous nature made him a valuable asset to the team. (Onun çalışkan doğası, takım için değerli bir varlık yaptı.)
  8. The sedulous artist spent months perfecting her masterpiece. (Çalışkan sanatçı, başyapıtını mükemmelleştirmek için aylarca çalıştı.)
  9. The sedulous volunteer tirelessly worked to help those in need. (Gayretli gönüllü, ihtiyaç sahiplerine yardım etmek için yorulmak bilmeden çalıştı.)
  10. The sedulous scientist dedicated her life to finding a cure for cancer. (Çalışkan bilim insanı, kanser için bir tedavi bulmak için hayatını adamıştı.)
  11. The sedulous mother worked hard to provide for her family. (Gayretli anne, ailesine bakmak için çalışıyordu.)
  12. His sedulous attitude helped him overcome many obstacles in life. (Onun çalışkan tutumu, hayatta birçok engeli aşmasına yardımcı oldu.)
  13. The sedulous employee was always the first one to arrive and the last one to leave. (Çalışkan çalışan, her zaman ilk gelen ve son giden kişi oldu.)
  14. The sedulous chef spent hours preparing the perfect meal for his customers. (Çalışkan şef, müşterileri için mükemmel bir yemek hazırlamak için saatlerce çalıştı.)
  15. The sedulous writer never gave up on her dream of becoming a published author. (Çalışkan yazar, yayınlanan bir yazar olma hayalinden asla vazgeçmedi.)
  16. The sedulous team worked together to complete the project on time. (Çalışkan ekip, projeyi zamanında tamamlamak için birlikte çalıştı.)
  17. The sedulous student’s hard work paid off when she received

a full scholarship to college. (Çalışkan öğrencinin çabaları, üniversite için tam burs almaya layık görüldü.)
18. The sedulous gardener spent hours tending to the plants in the garden. (Çalışkan bahçıvan, bahçedeki bitkilere bakmak için saatlerce çalıştı.)

  1. The sedulous musician practiced for hours every day to perfect her skills. (Çalışkan müzisyen, becerilerini mükemmelleştirmek için her gün saatlerce pratik yaptı.)
  2. The sedulous doctor worked tirelessly to save her patient’s life. (Çalışkan doktor, hastasının hayatını kurtarmak için yorulmak bilmeden çalıştı.)

Türkçe karşılıklar:

  • çalışkan
  • gayretli

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.