Scheming İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Scheming Nedir?
Scheming, düşük veya yasa dışı yollarla amaçlarına ulaşmak için planlama veya düşünme eylemidir.
Örnek Cümleler:
- She was caught scheming to cheat on the exam. (O, sınavda hile yapmak için düşünürken yakalandı.)
- The scheming businessman found a way to avoid paying taxes. (Düzenbaz iş adamı, vergi ödemekten kaçmak için bir yol buldu.)
- He spent hours scheming and planning his revenge. (İntikamını planlamak ve düşünmek için saatler harcadı.)
- Her scheming behavior led to her downfall. (Düzenbaz davranışları onun düşüşüne yol açtı.)
- The scheming politician was always looking for ways to gain power. (Düzenbaz siyasetçi her zaman güç kazanmanın yollarını arıyordu.)
- The scheming couple planned to steal the jewelry from the store. (Düzenbaz çift, mücevherleri mağazadan çalmak için plan yaptı.)
- He was known for his scheming ways and no one trusted him. (O, düzenbaz yollarıyla tanınıyordu ve kimse ona güvenmiyordu.)
- She was caught up in a web of scheming and lies. (O, düzenbazlık ve yalanların ağına takıldı.)
- The scheming manager manipulated his employees for his own benefit. (Düzenbaz yönetici, kendi çıkarı için çalışanlarını manipüle etti.)
- The scheming neighbor tried to steal their property. (Düzenbaz komşu, mülklerini çalmaya çalıştı.)
- Her scheming nature caused her to lose many friends. (Düzenbaz doğası, birçok arkadaşını kaybetmesine neden oldu.)
- The scheming thief planned his next heist. (Düzenbaz hırsız, bir sonraki soygununu planladı.)
- The scheming lawyer found loopholes in the law to help his clients. (Düzenbaz avukat, müvekkillerine yardımcı olmak için yasada boşluklar buldu.)
- The scheming student plotted to sabotage his classmate’s project. (Düzenbaz öğrenci, sınıf arkadaşının projesini sabote etmek için plan yaptı.)
- The scheming business partner embezzled funds from the company. (Düzenbaz iş ortağı, şirketten para zimmetine geçirdi.)
- His scheming ways were finally exposed to the public. (Onun düzenbaz yolları sonunda halka açığa çıktı.)
- The scheming coach bribed the referees to win the game. (Düzenbaz antrenör, hakemlere rüşvet vererek oyunu kazandı.)
- She was a master of scheming and could manipulate anyone to do her bidding. (O, düzenbazlığın ustasıydı ve herkesi istediği gibi manipüle edebilirdi.)
- The scheming employee stole confidential information from the company. (D
- The scheming politician made false promises to win the election. (Düzenbaz siyasetçi, seçimi kazanmak için yalan vaatlerde bulundu.)
Türkçe Karşılıklar:
- O, sınavda hile yapmak için düşünürken yakalandı.
- Düzenbaz iş adamı, vergi ödemekten kaçmak için bir yol buldu.
- İntikamını planlamak ve düşünmek için saatler harcadı.
- Düzenbaz davranışları onun düşüşüne yol açtı.
- Düzenbaz siyasetçi her zaman güç kazanmanın yollarını arıyordu.
- Düzenbaz çift, mücevherleri mağazadan çalmak için plan yaptı.
- O, düzenbaz yollarıyla tanınıyordu ve kimse ona güvenmiyordu.
- O, düzenbazlık ve yalanların ağına takıldı.
- Düzenbaz yönetici, kendi çıkarı için çalışanlarını manipüle etti.
- Düzenbaz komşu, mülklerini çalmaya çalıştı.
- Düzenbaz doğası, birçok arkadaşını kaybetmesine neden oldu.
- Düzenbaz hırsız, bir sonraki soygununu planladı.
- Düzenbaz avukat, müvekkillerine yardımcı olmak için yasada boşluklar buldu.
- Düzenbaz öğrenci, sınıf arkadaşının projesini sabote etmek için plan yaptı.
- Düzenbaz iş ortağı, şirketten para zimmetine geçirdi.
- Onun düzenbaz yolları sonunda halka açığa çıktı.
- Düzenbaz antrenör, hakemlere rüşvet vererek oyunu kazandı.
- O, düzenbazlığın ustasıydı ve herkesi istediği gibi manipüle edebilirdi.
- Düzenbaz çalışan, şirketten gizli bilgi çaldı.
- Düzenbaz siyasetçi, seçimi kazanmak için yalan vaatlerde bulundu.
Hemen Yorum Yaz