Sceptical İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sceptical İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sceptical kelimesi nedir?

Sceptical, İngilizce bir kelime olup Türkçe karşılığı “şüpheci” olarak kullanılmaktadır. Bir konuda kuşku veya şüphe duyan, olayların gerçekliğine inanmakta zorlanan kişiler için kullanılan bir kelime olarak bilinmektedir.

Örnek Cümleler:

1. I am sceptical about the new product’s performance. (Yeni ürünün performansı hakkında şüpheliyim.)
2. She was sceptical of his promises. (O’nun vaatlerine şüpheyle yaklaştı.)
3. He is sceptical of the government’s ability to solve the crisis. (Hükümetin krizi çözme yeteneğine şüpheli.)
4. The jury was sceptical of the defendant’s story. (Jüri, sanığın hikayesine şüpheliydi.)
5. Many people are sceptical about the benefits of this new diet. (Bu yeni diyetin faydalarına şüpheli birçok insan var.)
6. The reporter was sceptical of the politician’s claims. (Muhabir, siyasetçinin iddialarına şüpheyle yaklaştı.)
7. I’m sceptical that this plan will work. (Bu planın işe yarayacağına şüpheliyim.)
8. His sceptical nature made it difficult for him to trust others. (Şüpheci doğası, başkalarına güvenmesini zorlaştırdı.)
9. The scientist was sceptical of the research results. (Bilim adamı, araştırma sonuçlarına şüpheyle yaklaştı.)
10. The investor was sceptical of the company’s financial reports. (Yatırımcı, şirketin mali raporlarına şüpheyle yaklaştı.)
11. She remained sceptical despite his reassurances. (O’nun güvencelerine rağmen, o şüpheli kalmaya devam etti.)
12. The police were sceptical of the suspect’s alibi. (Polis, şüphelinin alibisine şüpheyle yaklaştı.)
13. I’m sceptical that this politician will keep his promises. (Bu politikacının vaatlerini tutacağına şüpheliyim.)
14. The audience was sceptical of the speaker’s claims. (İzleyiciler, konuşmacının iddialarına şüpheliydi.)
15. The doctor was sceptical of the patient’s self-diagnosis. (Doktor, hastanın kendini teşhisine şüpheyle yaklaştı.)
16. He had a sceptical look on his face when she told him the news. (Haberleri söylediğinde yüzünde şüpheci bir ifade vardı.)
17. The teacher was sceptical of the student’s excuse for being late. (Öğretmen, öğrencinin geç kalmak için bahanesine şüpheyle yaklaştı.)
18. The team was sceptical of their chances of winning the championship. (Takım, şampiyonluğu kazanma şanslarına şüphe

19. The journalist was sceptical of the company’s claim of being environmentally friendly. (Gazeteci, şirketin çevre dostu olduğuna dair iddialarına şüpheyle yaklaştı.)
20. She remained sceptical until she saw the evidence for herself. (Kendisi için kanıtları görünceye kadar şüpheli kalmaya devam etti.)

Bu örnek cümlelerde “sceptical” kelimesi, şüpheli, kuşkulu veya şüpheci anlamında kullanılmıştır. İfadelerdeki şüphe ve şüpheler, konuların gerçekliği, performans, vaatler, araştırma sonuçları, iddialar, bahaneler, çevre dostluğu gibi farklı konulara odaklanmaktadır.