İmpiety İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmpiety İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmpiety Nedir?


İmpiety, Tanrı’ya veya dini inançlara saygısızlık veya saygısız davranış anlamına gelir.

Örnek Cümleler:


1. She was accused of impiety for refusing to attend church.
(Tekrar kiliseye gitmeyi reddettiği için dinsizlikle suçlandı.)

  1. The act of burning the religious text was considered an act of impiety.
    (Dini metinleri yakmak, dinsizlik olarak kabul edildi.)

  2. He was admonished for his impiety in front of the congregation.
    (İbadethane cemaati önünde dinsizliği nedeniyle uyarıldı.)

  3. Her impiety towards the prophet caused outrage among the religious community.
    (Peygambere karşı dinsizliği, dini toplum arasında öfkeye neden oldu.)

  4. The king’s impiety led to a revolt among the people.
    (Kralın dinsizliği, halk arasında bir isyana neden oldu.)

  5. The impiety of the comedian’s jokes offended many people.
    (Komedyenin şakalarındaki dinsizlik, birçok insanı rahatsız etti.)

  6. The impiety of the cult’s rituals was a cause for concern among the authorities.
    (Kültün törenlerindeki dinsizlik, yetkililer arasında endişe nedeni oldu.)

  7. The impiety of the artist’s work caused controversy in the art world.
    (Sanatçının işlerindeki dinsizlik, sanat dünyasında tartışmalara neden oldu.)

  8. The impiety of the politician’s statements caused a backlash among religious voters.
    (Siyasetçinin açıklamalarındaki dinsizlik, dindar seçmenler arasında bir tepkiye neden oldu.)

  9. His impiety towards the sacred texts was seen as sacrilegious by the religious leaders.
    (Kutsal metinlere karşı dinsizliği, dini liderler tarafından kutsal saygısızlık olarak görüldü.)

  10. The impiety of the cult leader led to the group’s downfall.
    (Kült liderinin dinsizliği, grubun çöküşüne neden oldu.)

  11. The impiety of the ruler caused unrest among the populace.
    (Hükümdarın dinsizliği, halk arasında huzursuzluğa neden oldu.)

  12. The impiety of the scientist’s research was denounced by religious groups.
    (Bilim adamının araştırmalarındaki dinsizlik, dini gruplar tarafından kınandı.)

  13. The impiety of the writer’s novels caused a stir in the literary world.
    (Yazarın romanlarındaki dinsizlik, edebiyat dünyasında bir heyecana neden oldu.)

  14. The impiety of the student’s behavior caused concern among the school authorities.
    (Öğrencinin davranışlarındaki dinsizlik, okul yetkilileri arasında endişe yarattı.)

  15. The impiety of the movie’s storyline offended some religious viewers.
    (Filmin senaryosundaki dinsizlik, bazı dini izley

  1. The impiety of the singer’s lyrics caused controversy among some fans.
    (Şarkıcının şarkı sözlerindeki dinsizlik, bazı hayranları arasında tartışmalara neden oldu.)

  2. The impiety of the athlete’s actions caused disappointment among some sports fans.
    (Sporcu’nun davranışlarındaki dinsizlik, bazı spor hayranları arasında hayal kırıklığına neden oldu.)

  3. The impiety of the comedian’s skit offended many people in the audience.
    (Komedyenin skeçindeki dinsizlik, seyirciler arasında birçok kişiyi rahatsız etti.)

  4. The impiety of the customer’s behavior in the religious store was unacceptable.
    (Müşterinin dini mağazada davranışındaki dinsizlik, kabul edilemezdi.)

Türkçe Karşılıklar:

1. dinsizlikle
2. dini saygısızlık
3. dinsizliği
4. peygambere karşı dinsizliği
5. dinsizliği
6. şakalarındaki dinsizlik
7. törenlerindeki dinsizlik
8. işlerindeki dinsizlik
9. açıklamalarındaki dinsizlik
10. kutsal saygısızlık
11. liderinin dinsizliği
12. hükümdarın dinsizliği
13. araştırmalarındaki dinsizlik
14. romanlarındaki dinsizlik
15. davranışlarındaki dinsizlik
16. senaryosundaki dinsizlik
17. şarkı sözlerindeki dinsizlik
18. davranışlarındaki dinsizlik
19. skeçindeki dinsizlik
20. davranışındaki dinsizlik

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.