Scare İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Scare İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Scare

Scare, korkutmak anlamına gelen bir fiildir.

Örnek cümleler:

1. I was scared when I saw the spider in my bedroom. (Yatak odamda örümcek gördüğümde korktum.)
2. She tried to scare the dog away by shouting at it. (Köpeği korkutmak için ona bağırarak denedi.)
3. The horror movie was so scary that I couldn’t sleep at night. (Korku filmi o kadar korkunçtu ki gece uyuyamadım.)
4. The sound of the thunder scared the little girl. (Gök gürültüsünün sesi küçük kızı korkuttu.)
5. The sudden noise scared me and I dropped the plate. (Ani ses beni korkuttu ve tabağı düşürdüm.)
6. Don’t scare me like that again! (Beni tekrar öyle korkutma!)
7. The haunted house scared the tourists away. (Perili ev turistleri korkuttu.)
8. He tried to scare me with a fake spider, but I wasn’t afraid. (Bana sahte bir örümcek ile korkutmaya çalıştı ama korkmadım.)
9. The children were scared of the dark. (Çocuklar karanlıktan korktular.)
10. The ghost story scared everyone around the campfire. (Hayalet hikayesi kamp ateşindeki herkesi korkuttu.)
11. The loud noise scared the birds away. (Yüksek ses kuşları korkuttu ve uçup gittiler.)
12. She was scared to go home alone at night. (Gece yalnız eve gitmekten korktu.)
13. The horror movie scared the audience so much that some of them left the theater. (Korku filmi seyircileri o kadar korkuttu ki bazıları sinemadan ayrıldı.)
14. The creepy clown scared the children at the birthday party. (Tuhaf korkunç palyaço doğum günü partisinde çocukları korkuttu.)
15. The sudden appearance of the snake scared us all. (Yılanın aniden ortaya çıkması hepimizi korkuttu.)
16. I don’t want to scare you, but there’s a storm coming. (Seni korkutmak istemiyorum ama bir fırtına geliyor.)
17. The haunted house tour was so scary that some people asked for their money back. (Perili ev turu o kadar korkunçtu ki bazı insanlar paralarını geri istediler.)
18. The dark alley scared her and she started to run. (Karanlık ara sokak onu korkuttu ve koşmaya başladı

19. The strange noise in the basement scared me, so I called the police. (Bodrumdaki garip ses beni korkuttu, bu yüzden polisi aradım.)
20. The thunderstorm scared the dog so much that it hid under the bed. (Fırtına köpeği o kadar korkuttu ki yatağın altına saklandı.)

Bu örnek cümlelerde “scare” kelimesi, korkutmak, ürkütmek, korkmak gibi anlamlar taşır.