Baseness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Baseness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Baseness:

Baseness Türkçe’de “aşağılık, adi, kötü” anlamlarına gelmektedir. Aşağılık bir durum ya da kişinin niteliği anlamında kullanılmaktadır.

1. His baseness was revealed when he cheated on his best friend. (Aşağılığı, en iyi arkadaşını aldattığında ortaya çıktı.)

2. I was disgusted by the baseness of their actions. (Eylemlerinin adiliğinden tiksinmiştim.)

3. The baseness of his behavior shocked everyone. (Davranışlarının kötülüğü herkesi şaşırttı.)

4. Her baseness was apparent when she lied to her parents. (Aldatıcı olduğu, ebeveynlerine yalan söylediğinde belli oldu.)

5. The politician’s baseness was exposed when he accepted bribes. (Politikacının aşağılığı rüşvet aldığında ortaya çıktı.)

6. The writer’s baseness was evident in the way he portrayed his characters. (Yazarın karakterlerini betimleme şeklinden aşağılığı belli oluyordu.)

7. I cannot tolerate the baseness of people who exploit others. (Başkalarını sömürenlerin aşağılığına katlanamam.)

8. The baseness of his thoughts was reflected in his actions. (Düşüncelerinin kötülüğü, eylemlerinde yansıtıldı.)

9. The coach’s baseness was exposed when he verbally abused his players. (Antrenörün oyuncularını sözlü olarak kötülediğinde, aşağılığı ortaya çıktı.)

10. She couldn’t hide her baseness when she was caught stealing. (Çalarken yakalandığında, aşağılığı saklayamadı.)

11. The company’s baseness was revealed when they fired employees without any valid reason. (Geçerli bir neden olmadan çalışanları işten çıkardıklarında, şirketin aşağılığı ortaya çıktı.)

12. His baseness was evident in the way he treated his subordinates. (Astlarını nasıl muamele ettiği, aşağılığı gösteriyordu.)

13. The baseness of the criminal’s actions was appalling. (Suçlunun eylemlerinin kötülüğü korkunçtu.)

14. I was disappointed by the baseness of his character. (Karakterinin aşağılığı beni hayal kırıklığına uğrattı.)

15. The baseness of the company’s policies was revealed when they refused to pay their workers overtime. (Çalışanlarına fazla mesai ücreti ödemeyi reddettiklerinde, şirketin politikalarının aşağılığı ortaya çıktı.)

16. The baseness of their behavior was a reflection of their upbringing. (Davranışlarının kötülüğü, yetişme şekillerinin bir yansımasıydı.)

17. His baseness was exposed when he spread false rumors about his co-worker. (İş

arkadaşı hakkında yalan söylendiğinde, aşağılığı ortaya çıktı.)

18. The baseness of the society’s values was evident in their treatment of the marginalized groups. (Toplumun değerlerinin aşağılığı, marjinalleştirilmiş gruplara yaklaşımlarında belli oluyordu.)

19. The baseness of his intentions became clear when he tried to manipulate his partner. (Niyetlerinin kötülüğü, partnerini manipüle etmeye çalıştığında açığa çıktı.)

20. We should strive to eliminate baseness from our society and promote kindness and compassion. (Toplumumuzdan aşağılığı ortadan kaldırmalı ve nezaket ve şefkat teşvik etmeliyiz.)