Savvy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Savvy İle İlgili Cümleler
Türkçe Anlamı: Akıllıca ve bilgece davranışlarda bulunma yeteneği, ustalık
- She has a savvy approach to problem-solving. (O, sorun çözme konusunda akıllıca bir yaklaşımı var.)
- He has a savvy business sense. (O, iş konusunda ustalığı olan biridir.)
- The savvy investor knew when to sell his stocks. (Bilge yatırımcı hisselerini ne zaman satması gerektiğini biliyordu.)
- My grandmother is savvy with technology. (Büyükannem teknoloji konusunda bilgili.)
- You need to be savvy about online security. (Çevrimiçi güvenlik konusunda bilgili olmanız gerekiyor.)
- She showed great savvy in negotiating a better salary. (Daha iyi bir maaş için pazarlık yaparken büyük ustalık gösterdi.)
- A savvy shopper always gets the best deals. (Akıllı bir alıcı her zaman en iyi anlaşmaları yapar.)
- The marketing team is savvy about the latest trends. (Pazarlama ekibi son trendler hakkında bilgili.)
- The CEO’s savvy leadership brought the company back from the brink of bankruptcy. (CEO’nun akıllıca liderliği şirketi iflastan kurtardı.)
- His savvy investment decisions made him a millionaire. (Bilgili yatırım kararları onu milyoner yaptı.)
- A savvy traveler knows how to find the best deals on flights and hotels. (Akıllı bir seyahatçi uçuş ve otellerde en iyi fırsatları nasıl bulacağını bilir.)
- She has a savvy understanding of human behavior. (O, insan davranışları konusunda bilgili bir anlayışa sahiptir.)
- The journalist’s savvy reporting uncovered a major scandal. (Gazetecinin bilgili haberciliği büyük bir skandalı ortaya çıkardı.)
- A savvy negotiator can always find a win-win solution. (Akıllı bir müzakereci her zaman kazan-kazan bir çözüm bulabilir.)
- The savvy entrepreneur launched a successful startup. (Akıllı girişimci başarılı bir startup başlattı.)
- She used her savvy social skills to build a large network of contacts. (Geniş bir kişi ağı oluşturmak için bilgili sosyal becerilerini kullandı.)
- A savvy investor knows how to diversify their portfolio. (Akıllı yatırımcı portföyünü çeşitlendirmeyi bilir.)
- His savvy use of resources made the project a success. (Kaynakları akıllıca kullanması proje için başarı getirdi.)
- The savvy teacher knew how to engage her students in the lesson. (Akıllı öğretmen ders konusunda öğrencilerini nasıl dahil edeceğini biliyordu.)
- A savvy decision-maker always considers all the options before choosing a course of action. (Ak
ımlı bir karar verici her zaman hareket planı seçmeden önce tüm seçenekleri dikkate alır.)
Hemen Yorum Yaz