Savoir Faire İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Savoir Faire İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Savoir Faire Nedir?


Savoir faire, Fransızca kökenli bir deyimdir ve kişinin uygun ve hoşgörülü bir şekilde davranabilmesi, sosyal durumlarda rahat olabilmesi, bir işi ustalıkla yapabilmesi anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. I admire his savoir faire in handling difficult situations. (Zor durumları yönetmedeki savoir faire’ını takdir ediyorum.)
  2. She has a natural savoir faire when it comes to dealing with people. (İnsanlarla ilgilenirken doğal bir şekilde savoir faire’ına sahip.)
  3. His savoir faire makes him the perfect candidate for the job. (İşi yapmak için en uygun adayı yapacak savoir faire’ına sahip.)
  4. She displayed her savoir faire by gracefully accepting the award. (Ödülü zarifçe kabul ederek savoir faire’ını sergiledi.)
  5. The diplomat’s savoir faire was evident during the tense negotiations. (Gergin müzakereler sırasında diplomatın savoir faire’ı açıktı.)
  6. His savoir faire with a paintbrush is impressive. (Boya fırçasıyla yaptığı işlerdeki savoir faire’ı etkileyici.)
  7. She has a great savoir faire when it comes to cooking. (Yemek yapma konusunda harika bir savoir faire’ına sahip.)
  8. His savoir faire in the kitchen is a result of years of practice. (Mutfakta savoir faire’ı yılların birikimi sonucu.)
  9. She exhibited her savoir faire by deftly navigating the crowded room. (Kalabalık odayı ustalıkla gezerek savoir faire’ını sergiledi.)
  10. His savoir faire in public speaking is impressive. (Kamu konuşmalarında yaptığı işlerdeki savoir faire’ı etkileyici.)
  11. She showed her savoir faire by handling the difficult customer with patience. (Zor müşteriyi sabırla ele alarak savoir faire’ını gösterdi.)
  12. His savoir faire in fashion design is unparalleled. (Moda tasarımında yaptığı işlerdeki savoir faire’ı eşsiz.)
  13. She has a great savoir faire when it comes to networking. (İş bağlantıları kurma konusunda harika bir savoir faire’ına sahip.)
  14. His savoir faire in negotiation is what makes him a successful businessman. (Müzakere etme konusundaki savoir faire’ı onu başarılı bir iş adamı yapan şeydir.)
  15. She displayed her savoir faire by gracefully handling the awkward situation. (Garip durumu zarifçe ele alarak savoir faire’ını sergiledi.)
  16. His savoir faire in music composition is unparalleled. (Müzik bestelemedeki savoir faire’ı eşsiz.)
  17. She has a great savoir faire when it comes to dealing with difficult clients. (Zor müşterilerle ilgilenme konusunda harika bir savoir faire’ına sahip.)
  18. His savoir faire in problem-solving is what makes him an effective leader. (Sorun çözme konusundaki savoir faire’ı onu etkili bir lider yapan şeydir.)
  19. She showed her savoir faire by handling

the delicate situation with sensitivity and tact. (Duyarlılık ve nezaketle hassas durumu ele alarak savoir faire’ını gösterdi.)
20. His savoir faire in social settings is unmatched. (Sosyal ortamlarda yaptığı işlerdeki savoir faire’ı eşsiz.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.