Sate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sate

Sate, baharatlı sos ile marine edilmiş et veya sebzelerin yakılarak pişirilmesiyle hazırlanan bir yemektir.

1. I love eating sate with peanut sauce. (Fıstık sosuyla sate yemekten hoşlanırım.)
2. She cooked sate for the whole family. (Bütün aile için sate pişirdi.)
3. They sell delicious sate in this street food stall. (Bu sokak yemeği tezgahında lezzetli sate satıyorlar.)
4. He added some extra chili to his sate. (Satesine biraz daha ekstra biber kattı.)
5. My favorite sate is made with chicken. (En sevdiğim sate tavuk ile yapılır.)
6. She learned how to make sate from her Indonesian friend. (Endonezyalı arkadaşından sate yapmayı öğrendi.)
7. The sate was so spicy that my mouth was on fire. (Sate o kadar baharatlıydı ki ağzım yanıyordu.)
8. He grilled the sate on charcoal for that authentic taste. (O otantik lezzet için sateyi kömürde pişirdi.)
9. She served the sate with steamed rice and cucumber salad. (Sateyi buharda pişmiş pirinç ve salatalık salatası ile servis etti.)
10. The sate sauce was too sweet for my taste. (Sate sosu benim tadıma göre çok tatlıydı.)
11. He ordered extra sate for his party guests. (Parti konukları için ekstra sate sipariş etti.)
12. We went to a famous sate restaurant in the city. (Şehirde ünlü bir sate restoranına gittik.)
13. The sate was marinated in a special blend of spices. (Sate özel baharat karışımı ile marine edildi.)
14. She used a skewer to grill the sate. (Sateyi pişirmek için bir şiş kullandı.)
15. They served the sate with a side of pickled vegetables. (Sateyi turşulu bir sebze tabağı ile servis ettiler.)
16. The sate tasted even better with a squeeze of lime. (Sate limon suyu sıkarak daha da lezzetli oldu.)
17. He prefers his sate with more sauce. (Satesini daha fazla soslu tercih eder.)
18. She grilled the sate until it was perfectly cooked. (Sateyi tamamen pişene kadar kömürde pişirdi.)
19. The restaurant offers both chicken and beef sate. (Restoran hem tavuk hem de et sate sunar.)
20. He dipped his sate in the sauce before taking a bite. (Satesini bir lokma almadan ö

nce sosuna batırdı.)