İmmaculate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmmaculate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmmaculate Nedir?

İmmaculate, temiz, lekesiz ve kusursuz anlamlarına gelen bir sıfattır.

Örnek Cümleler:

  1. Green:

    She keeps her house immaculate at all times. (O her zaman evini lekesiz tutar.)

  2. Green:

    The hotel room was immaculate when we arrived. (Otele vardığımızda otel odası lekesizdi.)

  3. Green:

    Her handwriting is immaculate. (El yazısı kusursuzdur.)

  4. Green:

    The groom looked immaculate in his suit. (Damadın takım elbisesi kusursuz görünüyordu.)

  5. Green:

    The kitchen was left immaculate after the catering staff had finished. (Yemek servisi personeli bitirdikten sonra mutfak lekesiz bırakıldı.)

  6. Green:

    The new car was in immaculate condition. (Yeni araba kusursuz durumdaydı.)

  7. Green:

    The surgeon performed the operation with immaculate precision. (Cerrah işlemi kusursuz bir hassasiyetle gerçekleştirdi.)

  8. Green:

    The football field was immaculate before the game. (Futbol sahası maçtan önce lekesizdi.)

  9. Green:

    Her makeup was immaculate. (Makyajı kusursuzdu.)

  10. Green:

    The white dress was immaculate and beautiful. (Beyaz elbise kusursuz ve güzeldi.)

  11. Green:

    The bathroom was immaculate after she had cleaned it. (Banyo temizlendikten sonra lekesizdi.)

  12. Green:

    The museum was kept immaculate for visitors. (Müze ziyaretçiler için lekesiz tutuldu.)

  13. Green:

    His grammar was immaculate in the essay he wrote. (Yazdığı makalede dilbilgisi kusursuzdu.)

  14. Green:

    The garden was immaculate with flowers in bloom

    . (Bahçe çiçeklerle dolu ve lekesizdi.)

  15. Green:

    The artwork was immaculate and breathtaking. (Sanat eseri kusursuz ve nefes kesiciydi.)

  16. Green:

    The diamond was immaculate and flawless. (Elmas kusursuz ve lekesizdi.)

  17. Green:

    The church was immaculate for Easter service. (Kilise Paskalya hizmeti için lekesizdi.)

  18. Green:

    The beach was immaculate and free of litter. (Plaj lekesiz ve çöpsüzdi.)

  19. Green:

    The dancer’s movements were immaculate and graceful. (Dansçının hareketleri kusursuz ve zarifti.)

  20. Green:

    The concert hall was immaculate and had excellent acoustics. (Konser salonu kusursuzdu ve mükemmel akustiğe sahipti.)

  21. Green:

    The swimming pool was immaculate and crystal clear. (Yüzme havuzu kusursuz ve kristal berraktı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.