Sanguinary İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sanguinary İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sanguinary

Sanguinary, Türkçe’de “kanlı” anlamına gelir. Bu kelime kanla, şiddetle ve ölümle ilgili anlamlar taşır. Aşağıda, “sanguinary” kelimesinin örnek cümlelerini ve Türkçe anlamlarını bulabilirsiniz:

  1. The sanguinary battle left many dead and wounded. (Kanlı savaş birçok ölü ve yaralı bıraktı.)
  2. The sanguinary ritual was banned by the authorities. (Otoriteler tarafından kanlı ritüel yasaklandı.)
  3. The sanguinary stains on the wall indicated a violent crime. (Duvarlardaki kan izleri şiddet içeren bir suçu gösteriyordu.)
  4. The sanguinary dictator ruled with an iron fist. (Kanlı diktatör demir yumrukla yönetti.)
  5. The sanguinary scene was too gruesome for me to watch. (Kanlı sahne benim izleyemeyeceğim kadar iğrençti.)
  6. The sanguinary nature of the animal made it a dangerous predator. (Hayvanın kanlı doğası, onu tehlikeli bir avcı yaptı.)
  7. The sanguinary battle was fought to the bitter end. (Kanlı savaş acı sonuna kadar sürdü.)
  8. The sanguinary history of the region was full of conflict and violence. (Bölgenin kanlı tarihi, çatışma ve şiddet doluydu.)
  9. The sanguinary wound required immediate medical attention. (Kanlı yara hemen tıbbi müdahale gerektirdi.)
  10. The sanguinary crime shocked the entire community. (Kanlı suç, tüm toplumu şok etti.)
  11. The sanguinary battlefield was a testament to the horrors of war. (Kanlı savaş alanı, savaşın korkunçluğuna dair bir kanıttı.)
  12. The sanguinary conflict lasted for years, causing immense suffering for both sides. (Kanlı çatışma yıllarca sürdü ve her iki taraf için de büyük acıya neden oldu.)
  13. The sanguinary massacre left a scar on the nation’s history. (Kanlı katliam, ülkenin tarihinde bir iz bıraktı.)
  14. The sanguinary display of violence was difficult to watch. (Şiddetin kanlı gösterisi izlemesi zordu.)
  15. The sanguinary aftermath of the bombing was devastating. (Bombalamanın kanlı sonrası yıkıcıydı.)
  16. The sanguinary conflict between the rival gangs was out of control. (Rakip çeteler arasındaki kanlı çatışma kontrolsüz bir hal almıştı.)
  17. The sanguinary trail of destruction left by the hurricane was immense. (Kanlı kasırga tarafından bırakılan yıkım izi çok büyüktü.)
  18. The sanguinary revenge plot was straight out of a horror movie. (Kanlı intikam hikayesi, doğrudan bir korku filminden çıkmış gibiydi.)
  19. The sangu
  1. The sanguinary scene at the crime scene was too gruesome for the investigators. (Olay yerindeki kanlı sahne, soruşturmacılar için çok iğrençti.)
  2. The sanguinary history of the region had led to deep-seated animosity between the neighboring communities. (Bölgenin kanlı tarihi, komşu toplumlar arasında kök salmış düşmanlığa yol açmıştı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.