İllogical İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İllogical İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İllogical (mantıksız)

İllogical kelimesi, bir durumun mantık dışı veya tutarsız olduğunu ifade eder. Aşağıda İngilizce örnek cümleler ve Türkçe karşılıkları verilmiştir:

  1. The argument presented by the politician was completely illogical. (Politikacının sunduğu argüman tamamen mantıksızdı.)
  2. It is illogical to think that you can lose weight by only eating junk food. (Sadece abur cubur yiyerek kilo verilebileceğini düşünmek mantıksızdır.)
  3. Her decision to quit her job without having another one lined up seemed illogical. (Başka bir işi olmadan işinden ayrılma kararı mantıksız görünüyordu.)
  4. It’s illogical to believe in ghosts and other supernatural beings without any concrete evidence. (Somut kanıt olmadan hayaletlere ve diğer doğaüstü varlıklara inanmak mantıksızdır.)
  5. The instructions given for the experiment were illogical and confusing. (Deney için verilen talimatlar mantıksız ve kafa karıştırıcıydı.)
  6. His reasoning for not wearing a helmet while riding a motorcycle was illogical. (Motosiklet sürerken kask takmama nedeni mantıksızdı.)
  7. The company’s decision to cut employee benefits seemed illogical given their recent profits. (Son karlarına rağmen çalışanların faydalarını kesme kararı mantıksız görünüyordu.)
  8. The plot of the movie was so illogical that it was hard to follow. (Filmdeki konu öylesine mantıksızdı ki takip etmek zordu.)
  9. Her argument was illogical because she relied on personal anecdotes rather than actual facts. (Argümanı mantıksızdı çünkü gerçekten ziyade kişisel anekdotlara dayanıyordu.)
  10. The conspiracy theory was based on illogical assumptions and lacked any evidence. (Komplonun temeli mantıksız varsayımlara dayanıyordu ve herhangi bir kanıtı yoktu.)
  11. His decision to invest all his savings in a risky business venture seemed illogical. (Tüm birikimlerini riskli bir iş girişimine yatırma kararı mantıksız görünüyordu.)
  12. The student’s argument was illogical because it contained several contradictions. (Öğrencinin argümanı birkaç çelişki içerdiği için mantıksızdı.)
  13. The company’s marketing strategy was illogical and didn’t resonate with their target audience. (Şirketin pazarlama stratejisi mantıksızdı ve hedef kitleleriyle örtüşmedi.)
  14. It’s illogical to blame someone for something they didn’t do. (Yapmadıkları bir şey için birini suçlamak mantıksızdır.)
  15. The professor’s explanation of the theory was illogical and unclear. (Profesörün teoriyi açıklaması mantıksız ve net değildi.)
  16. Her argument was illogical because it relied on false

premises. (Argümanı mantıksızdı çünkü yanlış öncülere dayanıyordu.)
17. The decision to cancel the project seemed illogical given the amount of time and resources invested in it. (Projenin iptal edilmesi, harcanan zaman ve kaynakların miktarı göz önüne alındığında mantıksız görünüyordu.)

  1. The plan to build a bridge in the middle of the desert was illogical and impractical. (Çölün ortasına köprü yapma planı mantıksız ve pratik değildi.)
  2. His argument was illogical because it made no sense and contradicted itself. (Argümanı mantıksızdı çünkü hiçbir anlamı yoktu ve kendisiyle çelişiyordu.)
  3. The proposal to increase taxes on the poor was illogical and unfair. (Fakirlerin vergilerinin artırılması önerisi mantıksız ve adaletsizdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.