Salted İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Salted İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Salted İle İlgili Cümleler

Salted: Tuzlu veya tuz eklenmiş anlamına gelir.

1. I love salted caramel ice cream. (Tuzlu karamel dondurmasını seviyorum.)
2. He prefers salted peanuts over unsalted ones. (Tuzlu fıstığı, tuzsuz olanlara tercih ediyor.)
3. She seasoned the chicken with salted butter. (Tavuğu tuzlu tereyağı ile baharatladı.)
4. The chef recommends adding a pinch of salted water to the soup. (Şef, çorbaya bir tutam tuzlu su eklemeyi öneriyor.)
5. They sell salted fish at the market. (Pazarda tuzlu balık satıyorlar.)
6. The movie theater popcorn is always too salted for my taste. (Sinema patlamış mısırı her zaman benim zevkime göre çok tuzlu.)
7. We sprinkled some salted peanuts on top of the salad. (Salatanın üstüne biraz tuzlu fıstık serptik.)
8. The pretzels were freshly baked and salted to perfection. (Brezel taze pişirilmiş ve mükemmel şekilde tuzlanmıştı.)
9. He added a dash of salted vinegar to the dressing. (Sosun içine biraz tuzlu sirke ekledi.)
10. She ordered a salted caramel latte at the coffee shop. (Kahve dükkanında tuzlu karamel latte sipariş etti.)
11. The olives were marinated in salted water. (Zeytinler tuzlu suda marine edildi.)
12. He enjoyed a salted margarita with his dinner. (Yemeğiyle birlikte tuzlu margarita içmekten keyif aldı.)
13. The roasted almonds were perfectly salted. (Kavrulmuş bademler mükemmel bir şekilde tuzlandı.)
14. She used salted butter to make the pancakes. (Pancake yapmak için tuzlu tereyağı kullandı.)
15. The fish and chips were too salted for his liking. (Balık ve patates kızartması onun zevkine göre çok tuzlu geldi.)
16. We used salted water to boil the pasta. (Makarnayı haşlamak için tuzlu su kullandık.)
17. The recipe called for a pinch of salted nutmeg. (Tarifte bir tutam tuzlu hindistan cevizi tozu isteniyordu.)
18. She sprinkled some salted sunflower seeds on top of the hummus. (Hummusun üzerine biraz tuzlu ayçiçeği tohumu serpti.)