Sad İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Sad İle İlgili Cümleler
Sad, üzgün, hüzünlü anlamlarına gelir. İngilizce cümlelerde sad kelimesi şu şekillerde kullanılabilir:
- She looked sad. (O üzgün görünüyordu.)
- I felt sad after hearing the news. (Haberleri duyduktan sonra üzgün hissettim.)
- The movie had a sad ending. (Film üzücü bir sonla bitti.)
- He was sad when he heard that his friend had passed away. (Arkadaşının öldüğünü duyunca üzüldü.)
- The song always makes me feel sad. (Şarkı beni her zaman üzgün hissettirir.)
- She wrote a sad poem about her lost love. (Kaybettiği aşkıyla ilgili üzücü bir şiir yazdı.)
- He had a sad expression on his face. (Yüzünde üzgün bir ifade vardı.)
- She gave a sad smile and walked away. (Üzgün bir tebessüm verdi ve uzaklaştı.)
- The news of the tragedy left us all feeling sad. (Tragedi haberleri hepimizi üzgün hissettirdi.)
- He listened to sad music to help him process his emotions. (Duygularını işlemesine yardımcı olmak için üzücü müzik dinledi.)
- The sad truth is that she never loved him. (Üzücü gerçek şu ki, o hiçbir zaman onu sevmedi.)
- He had a sad childhood and always felt alone. (Üzücü bir çocukluğu vardı ve her zaman yalnız hissetti.)
- The painting captured the sad beauty of the abandoned building. (Tablo, terk edilmiş binanın üzücü güzelliğini yansıttı.)
- The old woman looked sad as she sat alone on the bench. (Yaşlı kadın, yalnız başına bankta otururken üzgün görünüyordu.)
- He wrote a sad letter to his ex-girlfriend, pouring out his heart. (Kalbini döken üzücü bir mektup yazdı eski sevgilisine.)
- The abandoned puppy had a sad look in its eyes. (Terk edilmiş yavru köpeğin gözlerinde üzücü bir ifade vardı.)
- She was sad that she couldn’t attend her best
friend’s wedding. (En iyi arkadaşının düğününe katılamadığı için üzgündü.)
- The sad reality is that the world can be a cruel place. (Üzücü gerçek şu ki, dünya acımasız bir yer olabilir.)
- He felt sad and alone on his birthday. (Doğum gününde üzgün ve yalnız hissetti.)
- The sad news of the accident spread quickly through the small town. (Küçük kasabada kaza haberleri hızla yayıldı.)
Hemen Yorum Yaz