Rural İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rural İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rural Nedir?

Rural, Türkçe karşılığı kırsal olan bir İngilizce kelime. Kırsal, şehirlerin dışında, genellikle tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yoğun olduğu, nüfusunun az olduğu yerlerdir.

Örnek Cümleler:

1. Rural areas in Turkey are known for their natural beauty and traditional way of life. (Türkiye’deki kırsal bölgeler, doğal güzellikleri ve geleneksel yaşam tarzlarıyla tanınırlar.)
2. The government is working to improve infrastructure in rural areas. (Hükümet, kırsal bölgelerde altyapıyı geliştirmek için çalışıyor.)
3. My grandparents live in a rural village in the mountains. (Büyükannem ve büyükbabam, dağlardaki bir kırsal köyde yaşıyorlar.)
4. The air is fresher in rural areas because there is less pollution. (Kırsal bölgelerde hava daha temiz çünkü daha az kirlilik var.)
5. The school in the rural area is small but the teachers are very dedicated. (Kırsal bölgedeki okul küçük ama öğretmenler çok özverili.)
6. I prefer the peacefulness of rural life to the hustle and bustle of the city. (Şehrin koşuşturmasından ziyade, kırsal yaşamın huzurunu tercih ediyorum.)
7. There are many farms in the rural areas of the United States. (Amerika Birleşik Devletleri’nin kırsal bölgelerinde birçok çiftlik var.)
8. The church in the rural town is over 100 years old. (Kırsal kasabadaki kilise 100 yıldan daha eski.)
9. People in rural areas often have to travel long distances to access basic services. (Kırsal bölgelerde yaşayan insanlar, temel hizmetlere erişmek için genellikle uzun mesafeler kat etmek zorunda kalırlar.)
10. The scenery in the rural areas of France is breathtaking. (Fransa’nın kırsal bölgelerindeki manzara nefes kesicidir.)
11. Life in a rural village is simple and uncomplicated. (Kırsal bir köydeki yaşam basit ve karmaşık değildir.)

12. Many people in rural areas have strong ties to their community and help each other out when needed. (Kırsal bölgelerde birçok insan, toplumlarına güçlü bağları vardır ve gerektiğinde birbirlerine yardım ederler.)
13. The economy of the rural region relies heavily on agriculture and tourism. (Kırsal bölgenin ekonomisi tarım ve turizme çok bağımlıdır.)
14. The village festival is a highlight of the year for the rural community. (Köy festivali, kırsal toplum için yılın en önemli etkinliklerinden biridir.)
15. The lack of public transportation is a major problem in many rural areas. (Toplu taşımanın olmaması, birçok kırsal bölgede önemli bir sorundur.)
16. The rural landscape is dotted with small villages and farmhouses. (Kırsal manzara, küçük köyler ve çiftlik evleri ile doludur.)
17. The rural population is declining as more and more people move to cities. (Daha fazla insanın şehirlere taşınmasıyla birlikte, kırsal nüfus azalmaktadır.)
18. Hunting is a popular pastime in many rural areas. (Avlanma, birçok kırsal bölgede popüler bir geçmiş zaman etkinliğidir.)
19. The rural lifestyle may not be for everyone, but those who love it wouldn’t trade it for anything. (Kırsal yaşam tarzı herkes için olmayabilir, ancak sevenler hiçbir şey karşılığında değiştirmek istemezler.)
20. The rural community is tight-knit and supportive of its members. (Kırsal toplum, üyelerine sıkı sıkıya bağlı ve destekleyicidir.)