Rummage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rummage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rummage: Arama yapmak, karıştırmak

1. I need to rummage through my closet for something to wear tonight. (Bu gece giymek için bir şeyler bulmak için dolabı karıştırmam gerekiyor.)
2. She started to rummage through the pile of books on her desk. (Masasındaki kitap yığınında karıştırmaya başladı.)
3. He rummaged through his backpack, looking for his phone. (Telefonunu aramak için sırt çantasını karıştırdı.)
4. The children rummaged through the toy box, looking for their favorite game. (Çocuklar, favori oyunlarını aramak için oyuncak kutusunu karıştırdılar.)
5. She rummaged through her purse for her keys. (Anahtarlarını bulmak için çantasını karıştırdı.)
6. He rummaged through the junk drawer, looking for a screwdriver. (Tornavida aramak için çöp çekmecesini karıştırdı.)
7. The detective rummaged through the suspect’s belongings, hoping to find some clues. (Polis, ipuçları bulmayı umarak şüphelinin eşyalarını karıştırdı.)
8. I had to rummage through the pile of laundry to find my favorite shirt. (Favori gömleğimi bulmak için çamaşır yığınında karıştırmak zorunda kaldım.)
9. She rummaged through the pantry for a snack. (Atıştırmalık için kileri karıştırdı.)
10. He rummaged through the attic for old family photos. (Eski aile fotoğrafları için tavana çıktı ve karıştırdı.)
11. I watched as she rummaged through her makeup bag, searching for her lipstick. (Rujunu ararken makyaj çantasını karıştırdığını izledim.)
12. The dog rummaged through the trash can, looking for scraps of food. (Köpek, yiyecek artıkları aramak için çöp kutusunu karıştırdı.)
13. The child rummaged through the toy chest, looking for a lost toy. (Kaybolan bir oyuncak aramak için çocuk oyuncak sandığını karıştırdı.)
14. The student rummaged through his notes, trying to find the answer to the test question. (Test sorusunun cevabını bulmaya çalışırken öğrenci notlarını karıştırdı.)
15. She rummaged through the refrigerator for something to eat. (Yemek için buzdolabını karıştırdı.)
16. He rummaged through the garage for a wrench. (İngiliz anahtarı aramak için gar

ajı karıştırdı.)
17. The hiker rummaged through his backpack for a water bottle. (Su şişesi aramak için yürüyüşçü sırt çantasını karıştırdı.)

18. The teacher rummaged through the storage closet for craft supplies. (El sanatları malzemeleri aramak için öğretmen depo dolabını karıştırdı.)
19. She rummaged through her jewelry box for a matching pair of earrings. (Eşleşen küpeleri aramak için mücevher kutusunu karıştırdı.)
20. The chef rummaged through the pantry for ingredients to make a meal. (Bir yemek yapmak için malzemeler aramak için şef kileri karıştırdı.)

(Hint: The word “rummage” is often used to describe a thorough or energetic search through a collection of items or a space, typically in order to find something specific.)