Rueful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Rueful kelimesinin anlamı:
Rueful, pişmanlık veya üzüntü duyan kişiyi veya bir durumu tanımlamak için kullanılan bir sıfattır.
Örnek cümleler:
- She looked rueful after realizing her mistake. (Hatasını fark ettikten sonra pişman göründü.)
- He had a rueful expression on his face as he left the room. (Odaı terk ederken yüzünde üzgün bir ifade vardı.)
- The rueful young man apologized for his behavior. (Pişman genç adam davranışı için özür diledi.)
- She had a rueful smile on her face as she remembered the past. (Geçmişi hatırlarken yüzünde pişman bir gülümseme vardı.)
- He spoke in a rueful tone as he recounted his mistake. (Hatasını anlatırken pişman bir tonla konuştu.)
- The athlete looked rueful after losing the competition. (Yarışmayı kaybettikten sonra sporcu pişman göründü.)
- She had a rueful look on her face as she watched the sunset. (Günbatımını izlerken yüzünde pişman bir ifade vardı.)
- He gave a rueful nod as he admitted his guilt. (Suçunu kabul ederken pişman bir şekilde başını salladı.)
- The rueful mother apologized to her child for being too busy. (Çok meşgul olduğu için pişman olan anne çocuğuna özür diledi.)
- He had a rueful expression on his face as he looked at his damaged car. (Hasar görmüş arabasına baktığında yüzünde pişman bir ifade vardı.)
- The coach had a rueful look on his face after his team lost the game. (Takımı kaybettikten sonra koçun yüzünde pişman bir ifade vardı.)
- She spoke with a rueful voice as she recalled the painful memory. (Acı hatırladığında pişman bir sesle konuştu.)
- He had a rueful expression on his face as he realized the consequences of his actions. (Eylemlerinin sonuçlarını fark ettikten sonra yüzünde pişman bir ifade vardı.)
- The employee had a rueful expression on his face as he was fired from his job. (İşinden kovulduğunda çalışanın yüzünde pişman bir ifade vardı.)
- The old man spoke with a rueful tone as he reminisced about his lost love. (Kaybettiği aşkını hatırlarken yaşlı adam pişman bir tonla konuştu.)
- She had a rueful expression on her face as she realized the damage she had caused. (Yarattığı hasarı fark edince yüzünde pişman bir ifade vardı.)
- He looked at the ruined cake with a rueful expression on his face. (
Kısaca anlatmak gerekirse, kek hakkında pişman bir ifadeyle baktı.)
- The politician had a rueful expression on his face as he admitted his mistakes. (Hatalarını kabul ederken politikacının yüzünde pişman bir ifade vardı.)
- She spoke with a rueful tone as she realized she had hurt her friend’s feelings. (Arkadaşının hislerini incittiğini fark edince pişman bir sesle konuştu.)
- The teacher had a rueful expression on his face as he failed to help his struggling student. (Zorluk çeken öğrencisine yardımcı olamadığında öğretmenin yüzünde pişman bir ifade vardı.)
Hemen Yorum Yaz