Huge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Huge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Huge

Anlamı: Büyük, devasa, çok büyük

1. The elephant is huge compared to the mouse. (Fareye göre fil çok büyük).
2. My sister has a huge collection of books. (Kız kardeşim devasa bir kitap koleksiyonuna sahip).
3. The Titanic was a huge ship. (Titanik çok büyük bir gemiydi).
4. The skyscraper was huge and impressive. (Gökdelen devasa ve etkileyiciydi).
5. The factory produces a huge amount of goods. (Fabrika çok büyük bir miktarda mal üretir).
6. The concert drew a huge crowd. (Konsere çok büyük bir kalabalık katıldı).
7. My friend has a huge appetite. (Arkadaşımın çok büyük bir iştahı var).
8. The company made a huge profit last year. (Şirket geçen yıl çok büyük bir kar elde etti).
9. The whale is a huge sea creature. (Balina bir çok büyük deniz canlısıdır).
10. The children were filled with huge excitement on Christmas morning. (Çocuklar Noel sabahı çok büyük heyecanla doluydular).
11. The athlete had a huge advantage over his competitors. (Sporcu rakiplerine göre çok büyük bir avantaja sahipti).
12. The mountain range is huge and stretches for miles. (Dağ silsilesi çok büyük ve milce uzanır).
13. My boss gave me a huge pile of work to do. (Patronum bana yapacak çok büyük bir iş yığını verdi).
14. The house has a huge backyard. (Ev, çok büyük bir arka bah

çeye sahip).
15. The storm caused a huge amount of damage to the town. (Fırtına kasabaya çok büyük bir hasar verdi).

16. The company built a huge new headquarters. (Şirket çok büyük yeni bir merkez binası inşa etti).
17. The basketball player had a huge wingspan. (Basketbolcu çok büyük bir kanat açıklığına sahipti).
18. The caterpillar turned into a huge butterfly. (Tırtıl devasa bir kelebeğe dönüştü).
19. The art museum has a huge collection of paintings. (Sanat müzesi, devasa bir tablo koleksiyonuna sahiptir).
20. The concert hall has a huge stage. (Konser salonunun çok büyük bir sahnesi var).