Rowboat İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Rowboat Nedir?
Rowboat, küreklerle çekilen, küçük bir tekne türüdür.
Örnek Cümleler:
- We rowed the rowboat to the other side of the lake.
- Baba-oğul kürek çekerek rowboat’a bindiler.
- The rowboat capsized in the rough waters.
- Küçük tekne, sert sularda alabora oldu.
- They rented a rowboat and went fishing on the river.
- Nehirde balık tutmak için bir rowboat kiraladılar.
- The rowboat glided gently across the calm lake.
- Rowboat, sakin gölün üzerinde nazikçe kaydı.
- The rowboat was tied to the dock with a rope.
- Rowboat bir halatla rıhtıma bağlandı.
- The rowboat was too small for all of us, so we had to take turns.
- Rowboat, hepsimiz için çok küçüktü, bu yüzden sırayla binmek zorunda kaldık.
- The fishermen rowed their rowboat out to sea.
- Balıkçılar rowboat’larını denize doğru çektiler.
- We spent the afternoon rowing around the lake.
- Gölün etrafında kürek çekerek öğleden sonramızı geçirdik.
- The rowboat had a leak and started to fill with water.
- Rowboat’da bir sızıntı vardı ve su almaya başladı.
- The rowboat was beached on the sandy shore.
- Rowboat, kumlu kıyıya vurdu.
- The rowboat was painted green and white.
- Rowboat yeşil ve beyaz renkte boyanmıştı.
- The rowboat drifted lazily downstream.
- Rowboat, tembelce akıntıya doğru sürüklendi.
- The rowboat hit a rock and the oar broke.
- Rowboat, bir kayaya çarptı ve kürek kırıldı.
- They loaded the rowboat with supplies and set off down the river.
- Rowboat’u malzemelerle yüklediler ve nehre doğru yola çıktılar.
- The rowboat was tied up at the dock.
- Rowboat rıhtıma bağlandı.
- The rowboat rocked back and forth in the waves.
- Rowboat dalgalar arasında öne arkaya sallandı.
- The rowboat was too heavy for me to lift by myself.
- Rowboat, tek başıma kaldıramayacağım kadar ağırdı.
- They raced their rowboats across the lake.
- Rowboat’ları gölün üzerinde yarıştırdılar.
- The rowboat was moored by the old pier.
- Rowboat, eski iskele tarafından demirlendi.
- We rowed the rowboat into a small cove.
- Rowboat’u küçük bir koya kürek çekerek soktuk.
- The rowboat drifted aimlessly in the current.
- Rowboat, akıntıda amaçsızca sürüklendi.
- They tied a fishing line to the back of the rowboat.
- Arkaya bir olta bağılayarak rowboat’a gittiler.
Hemen Yorum Yaz