Rotten İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rotten İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rotten ile ilgili cümleler

Rotten kelimesi, Türkçede “çürük, bozuk” anlamlarına gelmektedir. Aşağıda 20 örnek cümlede “rotten” kelimesi kullanılmıştır:

1. The smell of the rotten fish was unbearable. (Çürümüş balığın kokusu dayanılmazdı.)
2. The apple was completely rotten on the inside. (Elma içten tamamen çürüktü.)
3. The milk had gone rotten, so I had to throw it away. (Süt bozulmuştu, bu yüzden onu atmak zorunda kaldım.)
4. She accidentally ate a piece of rotten cheese and got sick. (O, kazara çürümüş peynir yedi ve hasta oldu.)
5. The restaurant was closed down due to serving rotten meat. (Restoran, çürümüş et servis ettiği için kapatıldı.)
6. The garbage can was filled with rotten food. (Çöp kutusu çürümüş yiyeceklerle doluydu.)
7. The wooden fence was rotten and falling apart. (Ahşap çit çürümüş ve dağılıyordu.)
8. The basement smelled of rotten eggs. ( Bodrumda çürümüş yumurta kokusu vardı.)
9. I felt sick after smelling the rotten fruit. (Çürük meyve kokusunu alınca hasta oldum.)
10. The city had to remove the tree because it was rotten and dangerous. (Ağaç çürük ve tehlikeli olduğu için şehir onu kaldırmak zorunda kaldı.)
11. The moldy bread had a rotten taste. (Küflü ekmek çürük bir tada sahipti.)
12. The old book had a rotten smell. (Eski kitap çürük bir koku yayıyordu.)
13. The roof was leaking due to rotten shingles. (Çürümüş çatı örtüsü nedeniyle çatı sızdırıyordu.)
14. The garbage disposal was full of rotten vegetables. (Çöp öğütücüsü çürümüş sebzelerle doluydu.)
15. The wooden deck was rotten and unsafe to walk on. (Ahşap güverte çürümüş ve üzerinde yürümek güvensizdi.)
16. The company recalled the product because it contained rotten ingredients. (Firma, çürük içerikler içerdiği için ürünü geri çağırdı.)
17. The smell of the rotten carcass made me gag. (Çürümüş hayvan leşi kokusu beni boğazımda tuttu.)
18. The attic was infested with rats and their rotten food. (Çatı katı farelerle ve çürük yiyecekleriyle doluydu.)
19. The vegetables had gone rotten in the fridge. (Sebzeler buzdolabında çürümüştü.)
20. The air inside the abandoned building was thick with the smell of rotten wood. (Terk edilmiş binanın içinde havadaki çürük ahşap kokusu yoğundu.)

21. The smell of the rotten garbage truck lingered in the street. (Çöp kamyonunun çürümüş kokusu sokakta hala sinmişti.)
22. The artist used a piece of rotten wood to create his sculpture. (Sanatçı heykelini yapmak için çürük bir ahşap parçası kullandı.)
23. The flowers had wilted and were starting to become rotten. (Çiçekler solmuştu ve çürümeye başlamışlardı.)
24. The stench of the rotten meat made me nauseous. (Çürük etin kokusu beni midesiz bıraktı.)
25. The old refrigerator had a broken seal, causing all the food inside to go rotten. (Eski buzdolabının mührü bozulmuştu, içindeki tüm yiyecekler çürümüştü.)
26. The rotten fruit attracted a swarm of flies. (Çürük meyve sürüyle sinek çekti.)
27. The wooden boat had been neglected for too long and was now completely rotten. (Ahşap tekne çok ihmal edilmişti ve artık tamamen çürümüştü.)
28. The smell of the rotten eggs filled the kitchen. (Çürümüş yumurta kokusu mutfakta yayılmıştı.)
29. The old man’s teeth were rotten and in need of extraction. (Yaşlı adamın dişleri çürük ve çekilmesi gerekiyordu.)
30. The garbage dump was filled with piles of rotten trash. (Çöp sahası çürümüş çöp yığınlarıyla doluydu.)

(Türkçe açıklamalar eklendi.)