Rooster İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rooster İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rooster Nedir?

Rooster, horoz veya tavuklar arasında liderlik yapan erkek tavuktur.

Örnek Cümleler:

1. The rooster crowed at dawn. (Horoz, şafak vakti öttü.)
2. The rooster is the most colorful bird on the farm. (Horoz, çiftlikteki en renkli kuştur.)
3. The rooster strutted around the yard, showing off his feathers. (Horoz, tüylerini göstererek bahçede gezindi.)
4. The rooster’s crow woke up the whole neighborhood. (Horozun ötmesi, bütün mahalleyi uyandırdı.)
5. The rooster protects the hens from predators. (Horoz, tavukları avcılardan korur.)
6. The rooster’s comb was bright red. (Horozun tepesi parlak kırmızıydı.)
7. The rooster flapped his wings and flew up to the top of the barn. (Horoz, kanatlarını çırparak ahırın tepesine uçtu.)
8. The rooster chased after the other chickens. (Horoz, diğer tavukların peşinden koştu.)
9. The rooster’s crowing can be heard from far away. (Horozun ötmesi uzaktan duyulabilir.)
10. The rooster announced the start of the day. (Horoz, günün başlangıcını duyurdu.)
11. The rooster’s feathers were ruffled from the wind. (Horozun tüyleri rüzgardan kabarıktı.)
12. The rooster and the hens were scratching for food in the yard. (Horoz ve tavuklar bahçede yiyecek arıyordu.)
13. The rooster is a symbol of good luck in some cultures. (Horoz, bazı kültürlerde iyi şansın simgesidir.)
14. The rooster’s crowing can be annoying early in the morning. (Horozun ötmesi sabah erken saatlerde rahatsız edici olabilir.)
15. The rooster stood on one leg and preened his feathers. (Horoz, tek bacak üzerinde durarak tüylerini düzeltti.)
16. The rooster was perched on top of the fence, watching the world go by. (Horoz, dünyanın akışını izleyerek çitlerin üstünde kondu.)
17. The rooster’s spurs were sharp and pointed. (Horozun dikenleri keskin ve sivriydi.)
18. The rooster led his hens back to the coop at night. (Horoz, tavuklarını gece kulübesine geri götürdü.)
19. The rooster was crowing loudly to warn the other animals of danger. (Horoz, diğer hayvanları tehlikeden uyarmak için yüksek sesle ötüyordu.)
20. The rooster’s feathers were used for decoration in some traditional costumes. (Horozun tüyleri, bazı geleneksel kostümlerde dekorasyon için kullanıldı.)

Bu cümlelerde, “rooster” kelimesi İngilizce olarak vurgulanmıştır.

Ayrıca, bazı cümlelerde “rooster” kelimesi Türkçe karşılığı ile birlikte kullanılmıştır. Örneğin, “Horoz, diğer tavukların peşinden koştu” cümlesinde “rooster” kelimesi “horoz” olarak Türkçe karşılığı ile kullanılmıştır. İşte diğer örnek cümleler:

1. Horoz, şafak vakti öttü. (The rooster crowed at dawn.)
2. Çiftlikteki en renkli kuş horozdur. (The rooster is the most colorful bird on the farm.)
3. Horoz, tüylerini göstererek bahçede gezindi. (The rooster strutted around the yard, showing off his feathers.)
4. Horozun ötmesi, bütün mahalleyi uyandırdı. (The rooster’s crow woke up the whole neighborhood.)
5. Horoz, tavukları avcılardan korur. (The rooster protects the hens from predators.)
6. Horozun tepesi parlak kırmızıydı. (The rooster’s comb was bright red.)
7. Horoz, kanatlarını çırparak ahırın tepesine uçtu. (The rooster flapped his wings and flew up to the top of the barn.)
8. Horoz, diğer tavukların peşinden koştu. (The rooster chased after the other chickens.)
9. Horozun ötmesi uzaktan duyulabilir. (The rooster’s crowing can be heard from far away.)
10. Horoz, günün başlangıcını duyurdu. (The rooster announced the start of the day.)
11. Horozun tüyleri rüzgardan kabarıktı. (The rooster’s feathers were ruffled from the wind.)
12. Horoz ve tavuklar bahçede yiyecek arıyordu. (The rooster and the hens were scratching for food in the yard.)
13. Bazı kültürlerde horoz iyi şansın simgesidir. (The rooster is a symbol of good luck in some cultures.)
14. Sabah erken saatlerde horozun ötmesi rahatsız edici olabilir. (The rooster’s crowing can be annoying early in the morning.)
15. Horoz, tek bacak üzerinde durarak tüylerini düzeltti. (The rooster stood on one leg and preened his feathers.)
16. Horoz, dünyanın akışını izleyerek çitlerin üstünde kondu. (The rooster was perched on top of the fence, watching the world go by.)
17. Horozun dikenleri keskin ve sivriydi. (The rooster’s spurs were sharp and pointed.)
18. Horoz, tavuklarını gece kulübesine geri götürdü. (The rooster led his hens back to the coop at night.)
19. Horoz, diğer hayvanları tehlikeden uyarmak için yüksek sesle ötüyordu. (The rooster was crowing loudly to warn the other animals of danger.)
20. Bazı geleneksel kostümlerde horozun tüyleri dekorasyon için kullanıld