Horse-Drawn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Horse-Drawn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Horse-Drawn Nedir?

Horse-drawn, atların çektiği bir araç veya taşıt anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. Horse-drawn carriages were a common mode of transportation in the 19th century. (19. yüzyılda atların çektiği arabalar yaygın bir ulaşım aracıydı.)
  2. The parade featured several horse-drawn floats. (Geçit töreninde birkaç at tarafından çekilen süs arabaları yer aldı.)
  3. She took a horse-drawn carriage ride through Central Park. (Central Park’ta atların çektiği bir arabayla geziye çıktı.)
  4. The horse-drawn plow was used for farming in the early 20th century. (20. yüzyılın başında atların çektiği pulluk tarım için kullanıldı.)
  5. The museum had a collection of horse-drawn vehicles from the Victorian era. (Müze, Viktorya döneminden atlarla çekilen araçların bir koleksiyonunu sergiliyordu.)
  6. The wedding party arrived in a horse-drawn carriage. (Düğün partisi bir atın çektiği arabayla geldi.)
  7. In the olden days, milk was delivered by horse-drawn wagons. (Eskiden sütler atların çektiği arabalarla evlere teslim edilirdi.)
  8. The tourists took a horse-drawn carriage tour of the city. (Turistler şehir turu için atların çektiği bir arabaya bindiler.)
  9. A horse-drawn carriage was waiting for us outside the hotel. (Otelin önünde bizi bekleyen bir atın çektiği araba vardı.)
  10. The town’s annual fair featured a horse-drawn wagon parade. (Kasabanın yıllık fuarı bir atın çektiği arabalarla yapılan bir geçit töreniyle kutlandı.)
  11. He restored a horse-drawn sleigh for use during the winter months. (Kış aylarında kullanmak için bir atın çektiği kızak onardı.)
  12. The horse-drawn fire engine was used in the early 1900s. (1900’lerin başında atların çektiği itfaiye araçları kullanılıyordu.)
  13. The city’s transportation museum had a collection of

horse-drawn vehicles on display. (Şehrin ulaşım müzesinde sergilenen birçok atın çektiği araç koleksiyonu vardı.)
14. The horse-drawn carriage ride was a romantic way to see the city at night. (Atların çektiği bir arabayla gece şehri gezmek romantik bir yoluydu.)

  1. The horse-drawn stagecoach was a popular means of long-distance travel in the 1800s. (19. yüzyılda atların çektiği posta arabaları uzun mesafeli seyahatler için popüler bir araçtı.)
  2. The farmer hitched his plow to a horse-drawn wagon. (Çiftçi, pulluğunu bir atın çektiği bir arabaya bağladı.)
  3. The horse-drawn carriage ride through the countryside was peaceful and relaxing. (Kırsal alanda atların çektiği bir araba ile yapılan gezi huzurlu ve rahatlatıcıydı.)
  4. The circus parade featured a horse-drawn bandwagon with a live band playing music. (Sirkin geçit töreninde canlı müzik çalan bir atın çektiği bir müzik arabası yer aldı.)
  5. The old black and white photo showed a horse-drawn carriage parked outside a grand mansion. (Eski siyah beyaz fotoğraf, büyük bir malikanenin önünde park edilmiş bir atın çektiği bir arabayı gösteriyordu.)
  6. The city prohibited the use of horse-drawn carriages for public transportation due to safety concerns. (Güvenlik endişeleri nedeniyle şehir halkı için atların çektiği arabaların kullanımı yasaklandı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.