Roost İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Roost İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Roost Nedir?

Roost, “Yuva” veya “Kuş yuvası” anlamına gelir. Ayrıca, bir yerde bir grup insanın ya da hayvanın kalabileceği veya barınabileceği yer anlamında da kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. The robin built its roost in the tall tree. (Kızılgerdan, yuvasını uzun ağaca yapmıştı.)
  2. The eagle’s roost was at the top of the cliff. (Kartalın yuvası, kayalığın tepesindeydi.)
  3. The homeless man found a roost in the abandoned building. (Evsiz adam, terk edilmiş binada barınacak bir yer buldu.)
  4. The bats roosted in the dark cave during the day. (Yarasalar, gündüzleri karanlık mağarada yuva yaptılar.)
  5. The swallows returned to their roosts at dusk. (Kumrular, akşam karanlığında yuvalarına geri döndüler.)
  6. The hiker set up his roost for the night under the stars. (Yürüyüşçü, geceyi yıldızların altında geçirmek için kamp kurdu.)
  7. The chickens roosted on the perch in the coop. (Tavuklar, kümesin çubuğunda yuva yaptılar.)
  8. The bats’ roost was disturbed by the sudden noise. (Yarasaların yuvası, ani bir gürültüyle rahatsız edildi.)
  9. The bear made a roost in the hollow of the tree. (Ayı, ağacın oyuk kısmında bir yuva yaptı.)
  10. The owl’s roost was hidden in the branches of the oak tree. (Baykuşun yuvası, meşe ağacının dallarının arasında gizliydi.)
  11. The fire destroyed the bird’s roost in the forest. (Yangın, ormandaki kuşların yuvasını yok etti.)
  12. The sailors found a roost in the small fishing village. (Denizciler, küçük balıkçı köyünde kalacak bir yer buldular.)
  13. The baby birds chirped loudly in their roost. (Yavru kuşlar, yuvalarında yüksek sesle cıvıldadılar.)
  14. The cat waited patiently outside the mouse’s roost. (Kedi, farenin yuvasının dışında sabırla bekledi.)
  15. The soldiers made a roost in the abandoned bunker. (Askerler, terk edilmiş sığınakta bir barınak yaptılar.)
  16. The swans built their roosts on the edge of the lake. (Kuğular, gölün kenarına yuva yaptılar.)
  17. The hens roosted in the barn during the cold winter nights. (Tavuklar, soğuk kış gecelerinde ahırda yuva yaptılar.)
  18. The mouse’s roost was cleverly hidden in the wall. (Fare nin yuvası duvarda ustaca saklanmışt
  1. The birdwatcher observed the different types of roosts in the forest. (Kuş gözlemcisi, ormandaki farklı yuva türlerini gözlemledi.)
  2. The family built a roost for their pet bird in the backyard. (Aile, evcil kuşları için arka bahçede bir yuva yaptılar.)

Turkish translations:

  1. Kızılgerdan, yuvasını uzun ağaca yapmıştı.
  2. Kartalın yuvası, kayalığın tepesindeydi.
  3. Evsiz adam, terk edilmiş binada barınacak bir yer buldu.
  4. Yarasalar, gündüzleri karanlık mağarada yuva yaptılar.
  5. Kumrular, akşam karanlığında yuvalarına geri döndüler.
  6. Yürüyüşçü, geceyi yıldızların altında geçirmek için kamp kurdu.
  7. Tavuklar, kümesin çubuğunda yuva yaptılar.
  8. Yarasaların yuvası, ani bir gürültüyle rahatsız edildi.
  9. Ayı, ağacın oyuk kısmında bir yuva yaptı.
  10. Baykuşun yuvası, meşe ağacının dallarının arasında gizliydi.
  11. Yangın, ormandaki kuşların yuvasını yok etti.
  12. Denizciler, küçük balıkçı köyünde kalacak bir yer buldular.
  13. Yavru kuşlar, yuvalarında yüksek sesle cıvıldadılar.
  14. Kedi, farenin yuvasının dışında sabırla bekledi.
  15. Askerler, terk edilmiş sığınakta bir barınak yaptılar.
  16. Kuğular, gölün kenarına yuva yaptılar.
  17. Tavuklar, soğuk kış gecelerinde ahırda yuva yaptılar.
  18. Fare nin yuvası duvarda ustaca saklanmıştı.
  19. Kuş gözlemcisi, ormandaki farklı yuva türlerini gözlemledi.
  20. Aile, evcil kuşları için arka bahçede bir yuva yaptılar.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.