Roomy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Roomy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Roomy

Roomy, Türkçe’de “geniş” anlamına gelir. Bir odaya veya bir araca, genişlik açısından atıfta bulunmak için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. My new apartment is very roomy, I can fit all my furniture without any trouble. (Yeni dairem çok geniş, tüm mobilyalarımı sıkıntı yaşamadan sığdırabiliyorum.)
  2. The minivan is roomy enough for our family of six. (Minivan, altı kişilik ailemiz için yeterince geniş.)
  3. The roomy cabin of the cruise ship provided us with plenty of space to relax. (Kruvaziyer gemisinin geniş kabininde, dinlenmek için bolca alan sağlandı.)
  4. The living room felt roomy after we removed the bulky couch. (Kocaman koltuğu çıkardıktan sonra, oturma odası geniş hissettirdi.)
  5. The roomy aisles of the mall made it easy to navigate. (AVM’nin geniş koridorları, dolaşmayı kolaylaştırdı.)
  6. The bedroom is very roomy and bright, thanks to the large windows. (Yatak odası çok geniş ve aydınlık, büyük pencereler sayesinde.)
  7. The SUV was roomy enough for all our camping gear. (SUV, tüm kamp malzemelerimiz için yeterince genişti.)
  8. The airplane felt surprisingly roomy despite being completely booked. (Uçak, tamamen dolu olmasına rağmen şaşırtıcı derecede geniş hissettirdi.)
  9. The new office space is much roomier than our previous one. (Yeni ofis alanı, öncekinden çok daha geniş.)
  10. The kitchen feels roomy now that we’ve installed the new cabinets. (Yeni dolapları kurduğumuzda, mutfak daha geniş hissettiriyor.)
  11. The classroom was roomy enough to accommodate all the students. (Sınıf, tüm öğrencileri barındıracak kadar genişti.)
  12. The restaurant was very roomy, with plenty of space between tables. (Restoran çok genişti, masalar arasında bolca alan vardı.)
  13. The boat was roomy enough for us to enjoy our fishing trip. (Tekne, balık avı gezimizi keyifle geçirebileceğimiz kadar genişti.)
  14. The hotel suite was very roomy, with a separate living area and bedroom. (Otel süiti, ayrı oturma alanı ve yatak odasıyla çok genişti.)
  15. The RV felt surprisingly roomy despite its compact size. (Karavan, kompakt boyutuna rağmen şaşırtıcı derecede geniş hissettirdi.)
  16. The conference room was roomy enough to hold a large meeting. (Toplantı odası, büyük bir toplantıyı barındıracak kadar genişti.)
  17. The stadium was roomy enough to hold thousands of fans. (Stadyum, binlerce taraftarı barındıracak kadar genişti.)
  18. The living room is now more roomy since we’ve removed the clutter. (Eşyaları

çıkardıktan sonra oturma odası daha geniş görünüyor.)
19. The car’s roomy trunk was perfect for our luggage. (Arabanın geniş bagajı, bagajımız için mükemmel.)

  1. The dance studio is very roomy, with plenty of space to practice. (Dans stüdyosu çok geniş, pratik yapmak için bolca alan var.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.