Roadie İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Roadie İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Roadie İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Roadie, Türkçe’de sahne işlerinde çalışan yardımcı kişilere denir. Roadie kelimesinin kökeni ise “road” (yol) kelimesinden gelir ve sahne ekiplerinin yolculuklar sırasında yapması gereken işleri ifade eder.

Örnek Cümleler:


1. I hired a roadie to help me with my equipment during my concert tour. (Konser turum sırasında ekipmanlarımla yardımcı olması için bir roadie tuttum.)
2. The roadie was responsible for setting up the stage before the concert. (Konserden önce sahneyi kurmakla roadie sorumluydu.)
3. The band’s roadies loaded the equipment onto the truck. (Grubun roadieleri ekipmanları kamyonete yükledi.)
4. The roadie handed the guitar to the guitarist right before he went on stage. (Gitaristi sahneye çıkmadan hemen önce roadie gitarı verdi.)
5. The roadies worked tirelessly to make sure everything was perfect for the show. (Roadieler, gösteri için her şeyin mükemmel olduğundan emin olmak için yorulmadan çalıştılar.)
6. The roadies packed up the equipment after the concert and loaded it onto the truck. (Roadieler, konserden sonra ekipmanları topladı ve kamyonete yükledi.)
7. The roadie had to make sure all the cables were properly connected before the show started. (Gösteri başlamadan önce, roadie tüm kabloların doğru şekilde bağlandığından emin olmak zorundaydı.)
8. The band’s roadies were always on the move, driving from city to city for the tour. (Grubun roadieleri, tur için şehirden şehre hareket halindeydi.)
9. The roadies wore all black so that they wouldn’t be seen on stage during the concert. (Roadieler, konser sırasında sahnede görünmemek için tamamen siyah giyiniyorlardı.)
10. The roadies had to be quick on their feet to move equipment on and off the stage between songs. (Roadieler, şarkılar arasında sahneden ekipmanları hızlıca alıp çıkarmak için çabuk olmak zorundaydılar.)
11. The roadie handed the lead singer a bottle of water during his solo. (Solosu sırasında, roadie ana vokale bir şişe su verdi.)
12. The roadies were exhausted after a long day of setting up the stage and sound equipment. (Sahne ve ses ekipmanlarını kurma konusunda uzun bir günün ardından, roadieler çok yorgunlardı.)
13. The band’s roadies were experienced professionals who had been on tour for years. (Grubun roadieleri yıllardır turdaydı ve deneyimli profesyonellerdi.)
14. The roadies had to be careful when lifting heavy equipment to avoid injury. (Yaralanmayı ön

mek için, roadieler ağır ekipmanları kaldırırken dikkatli olmak zorundaydılar.)
15. The roadie helped the drummer set up his drum kit before the show. (Roadie, gösteriden önce bateristin davul setini kurmasına yardımcı oldu.)

  1. The roadies had to be flexible and adaptable, as they never knew what challenges they might face on the road. (Roadieler esnek ve uyumlu olmak zorundaydılar, çünkü yolda karşılaşabilecekleri zorlukları önceden bilemezlerdi.)
  2. The roadies had to load and unload the equipment quickly to stay on schedule. (Programda kalmak için roadieler, ekipmanları hızlıca yüklemeli ve boşaltmalıydılar.)
  3. The roadie double-checked all the equipment before the show to make sure everything was in working order. (Roadie, gösteriden önce tüm ekipmanları çift kontrol etti ve her şeyin çalışır durumda olduğundan emin oldu.)
  4. The band’s roadies were like a well-oiled machine, working together seamlessly to make sure everything ran smoothly. (Grubun roadieleri, her şeyin sorunsuz işlemesi için kusursuz bir şekilde birlikte çalışıyorlardı.)
  5. The roadie was responsible for packing up the guitars and amps at the end of the show. (Gösterinin sonunda roadie, gitarları ve amfileri paketleyip toplamaktan sorumluydu.)


1. Konser turum sırasında ekipmanlarımla yardımcı olması için bir roadie tuttum.
2. Konserden önce sahneyi kurmakla roadie sorumluydu.
3. Grubun roadieleri ekipmanları kamyonete yükledi.
4. Gitaristi sahneye çıkmadan hemen önce roadie gitarı verdi.
5. Roadieler, gösteri için her şeyin mükemmel olduğundan emin olmak için yorulmadan çalıştılar.
6. Roadieler, konserden sonra ekipmanları topladı ve kamyonete yükledi.
7. Gösteri başlamadan önce, roadie tüm kabloların doğru şekilde bağlandığından emin olmak zorundaydı.
8. Grubun roadieleri, tur için şehirden şehre hareket halindeydi.
9. Roadieler, konser sırasında sahnede görünmemek için tamamen siyah giyiniyorlardı.
10. Roadieler, şarkılar arasında sahneden ekipmanları hızlıca alıp çıkarmak için çabuk olmak zorundaydılar.
11. Solosu sırasında, roadie ana vokale bir şişe su verdi.
12. Sahne ve ses ekipmanlarını kurma konusunda uzun bir günün ardından, roadieler çok yorgunlardı.
13. Grubun roadieleri yıllardır turdaydı ve deneyimli profesyonellerdi.
14. Yaralanmay

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.