Rim İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rim İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rim (Kenar)

Rim kelimesi, bir şeyin kenarı veya sınırı anlamına gelir. İşte Rim kelimesinin İngilizce örnek cümleleri:

1. The rim of the glass was chipped. (Bardak kenarı çatlamıştı.)
2. The car’s rim was damaged. (Arabanın jantı zarar görmüştü.)
3. The basketball hit the rim and bounced off. (Basketbol halkasına çarptı ve geri sekerek geldi.)
4. She balanced the plate on the rim of the sink. (Lavabonun kenarına tabağı dengeledi.)
5. The ocean’s rim was barely visible in the distance. (Okyanusun kenarı uzaktan neredeyse görünmezdi.)
6. The rim of the canyon was breathtakingly beautiful. (Kanyonun kenarı nefes kesici güzellikteydi.)
7. He put his elbows on the rim of the table. (Masanın kenarına dirseklerini koydu.)
8. The bicycle tire was flat because the rim was bent. (Bisiklet lastiği jant büküldüğü için düz değildi.)
9. The artist painted the rim of the vase with intricate designs. (Sanatçı vazosunun kenarına karmaşık desenlerle boyadı.)
10. The house was located on the rim of the hill. (Ev tepenin kenarında yer alıyordu.)
11. The sun set behind the rim of the mountains. (Güneş dağların sınırının arkasında battı.)
12. The rim of the hat was decorated with feathers. (Şapkanın kenarı tüylerle süslenmişti.)
13. The bicycle rim was rusted from being left out in the rain. (Bisiklet jantı yağmura maruz kaldığı için paslanmıştı.)
14. The rim of the bowl was painted with a delicate floral pattern. (Kase kenarı ince bir çiçek deseniyle boyanmıştı.)
15. She stood on the rim of the volcano and looked down into the crater. (Volkanın kenarında durdu ve kraterin içine baktı.)
16. The rim of the cup was too hot to touch. (Bardak kenarı dokunmak için çok sıcaktı.)
17. The rim of the plate was decorated with a gold trim. (Tabağın kenarı altın süslemelerle dekore edilmişti.)
18. The rim of the canyon was home to many different types of plants and animals. (Kanyonun kenarı birçok farklı bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapıyordu.)
19. The rim of the tire was frayed from rubbing against the curb. (Lastiğin kenarı kaldırıma sürtündüğü için yıpranmıştı.)
20. The rim of the pool was lined with colorful tiles. (Havuzun kenarı renkli mozaiklerle kaplıydı.)

Rim (Tepe)

Rim kelimesi aynı zamanda tepe anlamına da gelir. İşte Rim kelimesinin İngilizce örnek cümleleri:

1. We climbed to the rim of the mountain and looked out over the valley. (Dağın tepe noktasına tırmandık ve vadiden dışarı baktık.)
2. The city is nestled in the rim of a dormant volcano. (Şehir uykuda olan bir volkanın tepe noktasında yer alıyor.)
3. The campsite is located on the rim of a beautiful lake. (Kamp yeri güzel bir gölün tepesinde yer alıyor.)
4. The plane flew over the rim of the crater. (Uçak kraterin tepesi üzerinden uçtu.)
5. The hikers reached the rim of the canyon after a long hike. (Yürüyüş sonrasında, yürüyüşçüler kanyonun tepesine ulaştılar.)
6. The castle was built on the rim of a high cliff. (Kale yüksek bir uçurumun tepesinde inşa edildi.)
7. The lighthouse stands on the rim of the rocky coastline. (Deniz feneri kayalık sahilin tepesinde duruyor.)
8. The observatory is situated on the rim of a dormant volcano. (Gözlemevi uykuda olan bir volkanın tepesinde bulunuyor.)
9. The hotel offers stunning views of the city from its rim-top location. (Otel konumunun tepe noktasından şehrin muhteşem manzaralarını sunuyor.)
10. The ski resort is located on the rim of a mountain range. (Kayak merkezi bir dağ sırasının tepesinde yer alıyor.)
11. The restaurant boasts panoramic views of the city from its rim-side tables. (Restoran tepe kenarındaki masalarından şehrin panoramik manzaralarını övüyor.)
12. The park has a trail that leads to the rim of a nearby waterfall. (Park, yakındaki bir şelalenin tepesine giden bir patika yolu bulunduruyor.)
13. The village is perched on the rim of a steep hill. (Köy dik bir tepenin tepesinde yer alıyor.)
14. The temple is located on the rim of a mountain, overlooking the valley below. (Tapınak dağın tepesinde, aşağıdaki vadiden manzarayı seyrediyor.)
15. The golf course is situated on the rim of a cliff, with stunning ocean views. (Golf sahası, muhteşem okyanus manzaralarıyla bir uçurumun tepesinde bulunuyor.)
16. The house was built on the rim of a canyon, with breathtaking views. (Ev, nefes kesen manzaralara sahip bir kanyonun tepesine inşa edildi.)
17. The park ranger pointed out the various wildlife that lives around the rim of the lake. (Park bekçisi, gölün etrafında yaşayan çeşitli yaban hayatını gösterdi.)
18. The hot air balloon floated over the rim of the valley, offering a bird’s eye view. (Sıcak hava balonu vadinin tepesinde u