Rile İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rile İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rile İle İlgili Cümleler

Rile, “uzun çubuk” anlamına gelen İngilizce bir kelime olarak kullanılır.

1. She used a rile to stir the fire. (O, ateşi karıştırmak için bir uzun çubuk kullandı.)
2. The rile was too long to fit in the box. (Çubuk, kutuya sığacak kadar uzun değildi.)
3. The hunter used a rile to prod the bushes. (Avcı, çalılıkları itmek için bir çubuk kullandı.)
4. The hiker used a rile to help him climb the steep hill. (Yürüyüşçü, dik tepenin üstesinden gelmesine yardımcı olmak için bir çubuk kullandı.)
5. The chef used a rile to flip the pancakes. (Şef, pankekleri çevirmek için bir çubuk kullandı.)
6. The gardener used a rile to support the tomato plants. (Bahçıvan, domates bitkilerini desteklemek için bir çubuk kullandı.)
7. He used a rile to measure the depth of the river. (Nehrin derinliğini ölçmek için bir çubuk kullandı.)
8. The children used riles as swords during their playtime. (Çocuklar, oyun zamanlarında kılıç olarak birer çubuk kullandılar.)
9. The construction workers used riles to mark out the foundations. (İnşaat işçileri, temelleri işaretlemek için çubuklar kullandılar.)
10. The fisherman used a rile to check the depth of the water. (Balıkçı, suyun derinliğini kontrol etmek için bir çubuk kullandı.)
11. The teacher used a rile to point to different parts of the map. (Öğretmen, haritanın farklı bölgelerini göstermek için bir çubuk kullandı.)
12. The carpenter used a rile to smooth out the rough edges of the wood. (Marangoz, ahşabın pürüzlü kenarlarını düzleştirmek için bir çubuk kullandı.)
13. The farmer used riles to keep the cows in their enclosure. (Çiftçi, inekleri ahırda tutmak için çubuklar kullandı.)
14. She used a rile to scratch her back. (Sırtını kaşımak için bir çubuk kullandı.)
15. The athlete used a rile to stretch his muscles before the race. (Sporcu, yarışmadan önce kaslarını germek için bir çubuk kullandı.)
16. The artist used a rile to mix the colors on the palette. (Sanatçı, palet üzerinde renkleri karıştırmak için bir çubuk kullandı.)
17. The drummer used riles to play the snare drum. (Davulcu, snare davulu çalmak için çubuklar kullandı.)
18. The surveyor used a rile to mark the boundaries of the property. (Arsa sınırını işaretlemek için arazi ölçüm

19. The golfer used a rile to line up his shot. (Golfçü, vuruşunu hizalamak için bir çubuk kullandı.)
20. The firefighter used riles to break open the windows during the rescue. (İtfaiyeci, kurtarma sırasında camları kırmak için çubuklar kullandı.)

Türkçe karşılıklar:

1. O, ateşi karıştırmak için bir uzun çubuk kullandı.
2. Çubuk, kutuya sığacak kadar uzun değildi.
3. Avcı, çalılıkları itmek için bir çubuk kullandı.
4. Yürüyüşçü, dik tepenin üstesinden gelmesine yardımcı olmak için bir çubuk kullandı.
5. Şef, pankekleri çevirmek için bir çubuk kullandı.
6. Bahçıvan, domates bitkilerini desteklemek için bir çubuk kullandı.
7. Nehrin derinliğini ölçmek için bir çubuk kullandı.
8. Çocuklar, oyun zamanlarında kılıç olarak birer çubuk kullandılar.
9. İnşaat işçileri, temelleri işaretlemek için çubuklar kullandılar.
10. Balıkçı, suyun derinliğini kontrol etmek için bir çubuk kullandı.
11. Öğretmen, haritanın farklı bölgelerini göstermek için bir çubuk kullandı.
12. Marangoz, ahşabın pürüzlü kenarlarını düzleştirmek için bir çubuk kullandı.
13. Çiftçi, inekleri ahırda tutmak için çubuklar kullandı.
14. Sırtını kaşımak için bir çubuk kullandı.
15. Sporcu, yarışmadan önce kaslarını germek için bir çubuk kullandı.
16. Sanatçı, palet üzerinde renkleri karıştırmak için bir çubuk kullandı.
17. Davulcu, snare davulu çalmak için çubuklar kullandı.
18. Arsası sınırını işaretlemek için arazi ölçüm.
19. Golfçü, vuruşunu hizalamak için bir çubuk kullandı.
20. İtfaiyeci, kurtarma sırasında camları kırmak için çubuklar kullandı.