Rifle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rifle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rifle

Rifle Türkçe anlamı: Tüfek

  1. The hunter aimed his rifle at the deer. (Avcı, tüfeğini geyiğe doğrulttu.)
  2. The soldier carried a rifle on his shoulder. (Asker, omuzunda tüfek taşıdı.)
  3. The rifle was loaded and ready to be fired. (Tüfek yüklendi ve ateş edilmeye hazırdı.)
  4. He cleaned his rifle after a day of hunting. (Avcılık gününden sonra tüfeğini temizledi.)
  5. She learned how to shoot a rifle at a young age. (Küçük yaşta nasıl tüfek kullanacağını öğrendi.)
  6. The hunter had a scope attached to his rifle. (Avcı, tüfeğine dürbün takmıştı.)
  7. He practiced his aim with a rifle at the shooting range. (Atıcılık alanında tüfekle hedefe nişan aldı.)
  8. The police officer had his rifle at the ready. (Polis memuru, tüfeğini hazırda tuttu.)
  9. The sound of rifle fire echoed through the forest. (Tüfek sesi ormanın içinde yankılandı.)
  10. The soldier took cover behind a rock and aimed his rifle. (Asker, bir kayanın arkasına saklandı ve tüfeğini hedefledi.)
  11. He disassembled his rifle to clean it thoroughly. (Tüfeğini temizlemek için tamamen parçalara ayırdı.)
  12. The hunter carried his rifle in a protective case. (Avcı, tüfeğini koruyucu bir kılıfta taşıdı.)
  13. She fired her rifle and hit the bullseye. (Tüfeğini ateşledi ve tam ortasına isabet ettirdi.)
  14. The soldier was trained to quickly load and fire his rifle. (Asker, tüfeğini hızlı bir şekilde yüklemeyi ve ateş etmeyi öğrendi.)
  15. The hunter used a high-powered rifle to take down the bear. (Avcı, ayıyı indirmek için yüksek güçlü bir tüfek kullandı.)
  16. He carried a spare magazine for his rifle. (Tüfeği için yedek şarjör taşıdı.)
  17. The police officer fired warning shots from his rifle. (Polis memuru, tüfeğiyle uyarı ateşi

yakarak gösteri yapanlara müdahale etti.)
18. The hunter loaded his rifle with a single bullet. (Avcı, tüfeğine tek bir mermi yükledi.)

  1. The soldier’s rifle had a bayonet attached to the end. (Askerin tüfeği ucuna bıçak takılıydı.)
  2. She bought a new rifle for the upcoming hunting season. (Yaklaşan av sezonu için yeni bir tüfek satın aldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.