Rid İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Rid İle İlgili Cümleler
Rid kelimesinin Türkçe anlamı: Kurtulmak, başından atmak, kurtarmak.
- I want to rid my house of all the old junk. (Evindeki eski tüm eşyalardan kurtulmak istiyorum.)
- He tried to rid himself of his fears. (Korkularından kurtulmaya çalıştı.)
- The company needs to rid itself of incompetent employees. (Şirket, yetersiz çalışanlarından kurtulmalı.)
- She rid her life of negativity and found happiness. (Hayatındaki negatiflikten kurtuldu ve mutluluk buldu.)
- He finally rid himself of the burden of debt. (Sonunda borç yükünden kurtuldu.)
- The medicine helped to rid him of the infection. (İlaç enfeksiyondan kurtulmasına yardımcı oldu.)
- She needs to rid her diet of processed foods. (Diyetinden işlenmiş gıdaları çıkarması gerekiyor.)
- We must rid our society of discrimination. (Toplumumuzdan ayrımcılığı atmalıyız.)
- The city is trying to rid the streets of litter. (Şehir, sokaklardaki çöplerden kurtulmaya çalışıyor.)
- They finally rid themselves of the toxic relationship. (Sonunda toksik ilişkilerinden kurtuldular.)
- The new policy aims to rid the country of corruption. (Yeni politika, ülkeden yolsuzluğu atmaya çalışıyor.)
- The therapist helped him to rid himself of his addiction. (Terapist, bağımlılığından kurtulmasına yardımcı oldu.)
- She rid her mind of distractions and focused on her goals. (Dikkat dağıtan düşüncelerden kurtuldu ve hedeflerine odaklandı.)
- The organization’s goal is to rid the world of poverty. (Organizasyonun amacı, dünyadan yoksulluğu atmak.)
- She needs to rid herself of the toxic people in her life. (Hayatındaki toksik insanlardan kurtulması gerekiyor.)
- The government is working to rid the country of illegal drugs. (Hükümet, ülkeden yasadışı uyuşturucuları atmaya çalışıyor.)
- He had to rid his mind of doubts before making a decision. (Karar vermeden önce, şüphelerinden kurtulması gerekiyordu.)
- The organization is trying to rid the oceans of plastic waste. (Organizasyon, okyanuslardaki plastik atıklardan kurtulmaya çalışıyor.)
- The community worked together to rid the park of graffiti. (Topluluk, parktaki grafitilerden kurtulmak için birlikte çalıştı.)
- The new cleaning product claims to rid carpets of even the toughest stains. (Yeni temizlik ürünü, halıları en zorlu lekelerinden bile kurtarmayı iddia ediyor.)
- She tried to rid herself of the guilt by confessing to the crime. (Suçlamayı kabul ederek kendini suçluluktan kurtarmaya çalıştı.)
- The coach wanted to rid the team of its bad reputation. (Antrenör, takımın kötü ününden kurtulmak istedi.)
- He rid himself of the old habits and adopted healthier ones. (Eski alışkanlıklarından kurtuldu ve daha sağlıklı olanları benimsedi.)
- The city council implemented a plan to rid the streets of panhandlers. (Şehir meclisi, sokaklardaki dilencilerden kurtulmak için bir plan uyguladı.)
- The teacher worked hard to rid the classroom of distractions. (Öğretmen, sınıftaki dikkat dağıtan faktörlerden kurtulmak için çok çalıştı.)
- She tried to rid her mind of negative thoughts by practicing meditation. (Meditasyon yaparak negatif düşüncelerinden kurtulmaya çalıştı.)
- The homeowners association is trying to rid the neighborhood of abandoned houses. (Ev sahipleri derneği, terk edilmiş evlerden mahalleyi kurtarmaya çalışıyor.)
- The farmer rid his fields of pests using organic methods. (Çiftçi, organik yöntemler kullanarak tarlalarındaki zararlılardan kurtuldu.)
- The company rid itself of the outdated software and upgraded to the latest version. (Şirket, eski yazılımlarından kurtuldu ve en son sürüme yükseltildi.)
- The mayor promised to rid the city of corruption and improve transparency. (Belediye başkanı, şehirden yolsuzluğu atmayı ve şeffaflığı artırmayı vaat etti.)
Hemen Yorum Yaz