Revolving İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Revolving İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Revolving Nedir?

Revolving, “dönen, devirli” anlamına gelir ve birçok farklı bağlamda kullanılabilir. Finansal terimlerde, revolving bir kredi veya kredi kartı hesabının belli bir limit dahilinde kullanılabilecek şekilde tekrar tekrar kullanılabilmesini ifade eder.

Örnek Cümleler:

1. I have a revolving credit line with my bank. (Benim bankamla bir devirli kredi limitim var.)
2. The revolving doors at the hotel entrance were very elegant. (Otel girişindeki döner kapılar çok şık.)
3. The earth’s revolving motion around the sun causes the changing of seasons. (Dünya’nın güneş etrafındaki dönüş hareketi mevsimlerin değişmesine sebep olur.)
4. The revolving restaurant on top of the tower offers a 360-degree view of the city. (Kulenin tepesindeki döner restoran şehrin 360 derecelik manzarasını sunar.)
5. The company offers a revolving credit program to help small businesses manage their cash flow. (Şirket küçük işletmelerin nakit akışlarını yönetmelerine yardımcı olmak için bir devirli kredi programı sunuyor.)
6. The museum has a revolving exhibit that changes every few months. (Müzenin her birkaç ayda bir değişen bir döner sergisi var.)
7. The revolving stage made the performance even more dynamic. (Döner sahne performansı daha da dinamik hale getirdi.)
8. The revolving door of politics can make it difficult for long-term planning. (Politikanın döner kapısı uzun vadeli planlamayı zorlaştırabilir.)
9. The revolving light on the lighthouse helped guide ships to safety. (Deniz fenerindeki döner ışık gemileri güvenliğe yönlendirmeye yardımcı oldu.)
10. The revolving fund for conservation projects allows for ongoing support. (Koruma projeleri için devam eden destek sağlayan bir döner fon var.)
11. The revolving stage in the theater was the largest in the city. (Tiyatroda bulunan döner sahne şehirdeki en büyüklerinden biriydi.)
12. The revolving door of employees at the company can be disruptive. (Şirketteki çalışanların döngüsü işleri aksatabilir.)
13. The revolving chairs in the waiting room were comfortable. (Bekleme odasındaki döner koltuklar rahattı.)
14. The revolving restaurant is a popular tourist attraction. (Döner restoran popüler bir turistik yerdir.)
15. The revolving credit account has a higher interest rate than a traditional loan. (Devirli kredi hesabı geleneksel kredilerden daha yüksek faiz oranına sahiptir.)
16. The revolving bookcase in the library made it easy to find books. (Kütüphanedeki döner kitaplık kitap bulmayı kolaylaştırdı.)
17. The revolving door of relationships can be emotionally draining. (İli

kilerin döngüsü duygusal olarak yıpratıcı olabilir.)
18. The revolving platform on the stage allowed for quick set changes. (Sahnede bulunan döner platform hızlı sahne değişikliklerine olanak sağladı.)

19. The revolving credit account can be a useful tool for managing cash flow. (Devirli kredi hesabı nakit akışını yönetmek için kullanışlı bir araç olabilir.)
20. The revolving door of fashion trends can be difficult to keep up with. (Moda trendlerinin döngüsü takip etmesi zor olabilir.)

Türkçe Karşılıkları:

1. revolving credit line: devirli kredi limiti
2. revolving doors: döner kapılar
3. revolving motion: döngüsel hareket
4. revolving restaurant: döner restoran
5. revolving credit program: devirli kredi programı
6. revolving exhibit: döner sergi
7. revolving stage: döner sahne
8. revolving door of politics: politikanın döner kapısı
9. revolving light: döner ışık
10. revolving fund: döner fon
11. revolving chairs: döner koltuklar
12. revolving door of employees: çalışanların döngüsü
13. revolving bookcase: döner kitaplık
14. revolving restaurant: döner restoran
15. revolving credit account: devirli kredi hesabı
16. revolving platform: döner platform
17. revolving door of relationships: ilişkilerin döngüsü
18. revolving platform on the stage: sahnede bulunan döner platform
19. revolving credit account: devirli kredi hesabı
20. revolving door of fashion trends: moda trendlerinin döngüsü