Hinder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hinder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hinder (Engel)

Hinder, bir şeyin yapılmasını zorlaştıran ya da engelleyen bir durum veya faktördür. Aşağıda, hinder kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle yer almaktadır:

1. The bad weather hindered our travel plans. (Kötü hava seyahat planlarımızı engelledi.)
2. Don’t let fear hinder you from pursuing your dreams. (Korkunun hayallerinizin peşinden gitmenizi engellemesine izin vermeyin.)
3. The language barrier can hinder effective communication. (Dil engeli etkili iletişimi engelleyebilir.)
4. Poor time management can hinder productivity. (Kötü zaman yönetimi üretkenliği engelleyebilir.)
5. The lack of resources hindered the project’s progress. (Kaynak eksikliği projenin ilerlemesini engelledi.)
6. Don’t let your ego hinder your ability to learn. (Ego’nuzun öğrenme yeteneğinizi engellemesine izin vermeyin.)
7. The traffic jam hindered our arrival time. (Trafik sıkışıklığı varış saatimizi engelledi.)
8. Physical limitations can hinder athletic performance. (Fiziksel sınırlamalar atletik performansı engelleyebilir.)
9. The language barrier hindered the new employee’s integration into the team. (Dil engeli yeni çalışanın takıma entegrasyonunu engelledi.)
10. The malfunctioning equipment hindered the production process. (Arızalı ekipman üretim sürecini engelledi.)
11. The construction work on the road hindered traffic flow. (Yoldaki inşaat işleri trafik akışını engelledi.)
12. A lack of funding can hinder the growth of a business. (Finansman eksikliği bir işletmenin büyümesini engelleyebilir.)
13. The language barrier hindered the negotiations between the two companies. (Dil engeli iki şirket arasındaki müzakereleri engelledi.)
14. Emotional baggage can hinder personal growth. (Duygusal yük kişisel gelişimi engelleyebilir.)
15. The high cost of living can hinder people’s ability to save money. (Yüksek yaşam maliyeti insanların para biriktirme yeteneğini engelleyebilir.)
16. The lack of support from friends and family can hinder a person’s recovery from an illness. (Arkadaşlar ve aile desteğinin eksikliği bir kişinin hastalıktan kurtulmasını engelleyebilir.)
17. The steep stairs hindered the elderly person’s access to the building. (Dik merdivenler yaşlı kişinin binaya erişimini engelledi.)
18. The outdated technology hindered the company’s ability to compete in the market. (Eski teknoloji şirketin piyasada rekabet etme yeteneğini engelledi.)
19. The language barrier hindered the tourist’s ability to navigate the city. (Dil engeli turistin şehirde gezinme yeteneğini engelledi.)
20. The lack of experience can hinder a person’s job search. (

Deneyimsizlik bir kişinin iş arama sürecini engelleyebilir.)

Bu örnek cümlelerde, hinder kelimesi birçok farklı durumu veya faktörü ifade etmek için kullanılmaktadır. Örneğin, hava koşulları, dil engeli, zaman yönetimi, kaynak eksikliği, ego, trafik sıkışıklığı, fiziksel sınırlamalar, arızalı ekipman ve eski teknoloji gibi durumlar, bir faaliyeti engelleyebilir veya zorlaştırabilir. Ayrıca, kişisel engeller de kişisel gelişimi, iş arama sürecini ve sağlık iyileşmesini engelleyebilir.