Reverse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reverse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reverse İle İlgili Cümleler

Reverse kelimesi, geriye döndürmek, tersine çevirmek anlamlarına gelir. İngilizce cümlelerde sıklıkla kullanılan bir fiildir.

Örnek cümleler:

1. She quickly reversed the car and drove away. (O hızlıca arabayı geriye çevirdi ve uzaklaştı.)
2. I accidentally reversed the letters in my email address. (E-posta adresimde harfleri yanlışlıkla tersine çevirdim.)
3. The magician reversed the direction of the rabbit’s escape. (Sihirbaz tavşanın kaçış yönünü tersine çevirdi.)
4. He hit the reverse button to back up the video. (Videoyu geri almak için geri al butonuna bastı.)
5. The engineer had to reverse the train to switch tracks. (Mühendis, rayları değiştirmek için treni geriye sürmek zorunda kaldı.)
6. She tried to reverse the decision, but it was too late. (Kararı geri almayı denedi ama çok geçti.)
7. The team’s fortunes began to reverse after they made some changes. (Takımın şansı, bazı değişiklikler yaptıktan sonra tersine dönmeye başladı.)
8. He used a special tool to reverse the screw. (Vida çevirmek için özel bir araç kullandı.)
9. The singer performed a reverse version of her hit song. (Şarkıcının hit şarkısının tersine çevrilmiş bir versiyonunu seslendirdi.)
10. The doctor had to perform a reverse operation to fix the mistake. (Doktor, hatayı düzeltmek için ters bir operasyon yapmak zorunda kaldı.)
11. He had to reverse his stance on the issue. (Meseledeki tutumunu tersine çevirmek zorunda kaldı.)
12. The coach asked the player to reverse his direction and head towards the goal. (Koç, oyuncuya yönünü tersine çevirmesini ve hedefe doğru gitmesini söyledi.)
13. The company decided to reverse its decision and offer refunds. (Şirket, kararını tersine çevirip geri ödemeler yapmaya karar verdi.)
14. He hit the reverse pedal to stop the car from going over the cliff. (Arabanın uçurumun üzerinden gitmesini engellemek için geri pedalına bastı.)
15. The trend began to reverse as people became more aware of the issue. (Mesele hakkında daha bilinçli hale geldikçe trend tersine dönmeye başladı.)
16. She reversed her decision and decided to take the job. (Kararını geri çevirdi ve işi almaya karar verdi.)
17. The software allows you to reverse the order of the pages in the document. (Yazılım, belgedeki sayfaların sırasını tersine çevirmenize olanak tanır.)
18. The company’s fortunes reversed after a series of bad decisions. (Şirketin şansı, bir dizi kötü karard

sonra tersine döndü.)
19. The athlete had to reverse his course to avoid a collision. (Sporcu, çarpışmayı önlemek için yönünü tersine çevirmek zorunda kaldı.)

20. The teacher asked the students to reverse the order of the words in the sentence. (Öğretmen, öğrencilere cümledeki kelimelerin sırasını tersine çevirmelerini söyledi.)

(Türkçe anlamlar, örnek cümlelerin sonunda parantez içinde verilmiştir.)