Reverberate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reverberate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reverberate kelimesinin Türkçe Anlamı:


Reverberate kelimesi, yankılanmak veya yankı uyandırmak anlamına gelir. Sesin bir yüzeyden yansıması sonucu yankı oluşur ve bu durumda da ses uzun süre devam eder.

Örnek Cümleler:


1. The sound of the concert reverberated through the hall. (Konserin sesi salonun içinde yankılandı.)
2. The scream reverberated through the empty street. (Çığlık, boş sokağın içinde yankılandı.)
3. The laughter reverberated in the room. (Kahkaha, odada yankılandı.)
4. The gunshots reverberated in the quiet night. (Sustuk bir geceye silah sesleri yankılandı.)
5. Her words reverberated in my mind long after she left. (O’nun sözleri, ayrıldıktan sonra uzun süre kafamda yankılandı.)
6. The song’s melody reverberated in my head all day. (Şarkının melodisi bütün gün kafamda yankılandı.)
7. The echoes of the thunder reverberated across the valley. (Gök gürültüsünün yankıları vadi boyunca yayıldı.)
8. The sound of the waves reverberated against the cliffs. (Dalgaların sesi kayalıklara karşı yankılandı.)
9. The sound of the helicopter reverberated through the valley. (Helikopterin sesi vadi boyunca yankılandı.)
10. The explosion reverberated through the building, shattering windows. (Patlama bina içinde yankılandı, camları parçaladı.)
11. His words seemed to reverberate with the audience. (Onun sözleri seyirciyle birlikte yankılandı gibi göründü.)
12. The sound of the church bells reverberated through the town. (Kilise çanlarının sesi kasaba içinde yankılandı.)
13. The cheers of the crowd reverberated around the stadium. (Kalabalığın alkışları stadyum etrafında yankılandı.)
14. The sound of the train reverberated through the station. (Trenin sesi istasyon içinde yankılandı.)
15. The sound of the drums reverberated in my chest. (Davulların sesi göğsümde yankılandı.)
16. The sound of the wind reverberated through the trees. (Rüzgarın sesi ağaçlar arasında yankılandı.)
17. The sound of her footsteps reverberated through the empty house. (Ayak sesleri, boş evin içinde yankılandı.)
18. The sound of the church choir reverberated throughout the cathedral. (Kilise korosunun sesi katedralin her yerinde yankılandı.)
19. The sound of the piano reverberated in the small room. (Piyano sesi küçük odada yankılandı.)
20. The sound of the thunder reverberated in my ears, making me jump. (Gök g

ürültüsünün sesi kulaklarımda yankılandı, beni sıçratıp korkuttu.)

Türkçe Karşılıkları:


1. Konserin sesi salonun içinde yankılandı.
2. Çığlık, boş sokağın içinde yankılandı.
3. Kahkaha, odada yankılandı.
4. Sustuk bir geceye silah sesleri yankılandı.
5. O’nun sözleri, ayrıldıktan sonra uzun süre kafamda yankılandı.
6. Şarkının melodisi bütün gün kafamda yankılandı.
7. Gök gürültüsünün yankıları vadi boyunca yayıldı.
8. Dalgaların sesi kayalıklara karşı yankılandı.
9. Helikopterin sesi vadi boyunca yankılandı.
10. Patlama bina içinde yankılandı, camları parçaladı.
11. Onun sözleri seyirciyle birlikte yankılandı gibi göründü.
12. Kilise çanlarının sesi kasaba içinde yankılandı.
13. Kalabalığın alkışları stadyum etrafında yankılandı.
14. Trenin sesi istasyon içinde yankılandı.
15. Davulların sesi göğsümde yankılandı.
16. Rüzgarın sesi ağaçlar arasında yankılandı.
17. Ayak sesleri, boş evin içinde yankılandı.
18. Kilise korosunun sesi katedralin her yerinde yankılandı.
19. Piyano sesi küçük odada yankılandı.
20. Gök gürültüsünün sesi kulaklarımda yankılandı, beni sıçratıp korkuttu.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.