Reveal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reveal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reveal

Reveal kelimesi “açığa çıkarmak, ortaya çıkarmak” gibi anlamlara gelir. Bu kelime sıklıkla sınav sonuçları, sırlar veya gerçekler gibi bilinmeyen şeylerin açığa çıkarılması ile ilgili durumlarda kullanılır. İşte bazı örnek cümleler:

1. The detective revealed the killer’s identity to the public. (Dedektif katilin kimliğini halka açıkladı.)
2. The magician will reveal his secret to the audience tonight. (Sihirbaz bu akşam seyirciye sırrını açıklayacak.)
3. The teacher revealed the answers to the exam. (Öğretmen sınavın cevaplarını açıkladı.)
4. She slowly revealed her feelings to him. (Hislerini yavaş yavaş ona açığa çıkardı.)
5. The painting was restored, revealing its original colors. (Tablo onarıldı, orijinal renkleri açığa çıktı.)
6. The investigation revealed a surprising fact about the suspect. (Soruşturma, şüpheli hakkında şaşırtıcı bir gerçeği ortaya çıkardı.)
7. The new evidence revealed the true culprit. (Yeni kanıtlar gerçek suçluyu açığa çıkardı.)
8. The curtains were drawn back, revealing the stunning view. (Perdeler geri çekildi ve muhteşem manzara açığa çıktı.)
9. The documentary revealed the harsh reality of poverty in the city. (Belgesel şehirdeki yoksulluğun acımasız gerçeğini ortaya çıkardı.)
10. The book revealed the author’s personal struggles. (Kitap yazarın kişisel mücadelelerini açığa çıkardı.)
11. The artist revealed his inspiration for the painting. (Sanatçı, resim için ilham kaynağını açıkladı.)
12. The experiment revealed unexpected results. (Deney beklenmedik sonuçlar ortaya çıkardı.)
13. The news report revealed the extent of the damage from the earthquake. (Haber raporu depremin yol açtığı hasarın boyutunu ortaya çıkardı.)
14. The investigation revealed a conspiracy to commit fraud. (Soruşturma, dolandırıcılık planı yapan bir komployu açığa çıkardı.)
15. The documentary revealed the hidden dangers of social media. (Belgesel sosyal medyanın gizli tehlikelerini açığa çıkardı.)
16. The study revealed a link between stress and heart disease. (Araştırma, stres ile kalp hastalığı arasında bir bağlantı olduğunu ortaya çıkardı.)
17. The survey revealed that most people prefer coffee over tea. (Anket çoğu insanın çay yerine kahveyi tercih ettiğini ortaya çıkardı.)
18. The secret government documents were leaked, revealing classified information. (Gizli hükümet belgeleri sızdırıldı ve sınıflandırılmış

bilgiler ortaya çıktı.)
19. The software update revealed a bug in the system. (Yazılım güncellemesi sistemde bir hatayı ortaya çıkardı.)

20. The interview revealed the actor’s hidden talents. (Röportaj, oyuncunun gizli yeteneklerini açığa çıkardı.)