Retrack İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Retrack İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Retrack Nedir?

Retrack, geri izleme, takip etme anlamına gelen bir fiildir.

1. I retracked my steps to find my lost keys. (Kaybettiğim anahtarları bulmak için adımlarımı geri takip ettim.)
2. The hounds were able to retrack the fox’s scent. (Av köpekleri tilkinin kokusunu geri izleyebildiler.)
3. After realizing he forgot his phone, John retracked to the coffee shop. (Telefonunu unuttuğunu fark eden John, kahve dükkânına geri döndü.)
4. The detectives retracked the suspect’s movements on the night of the crime. (Polisler, suç işlendiği gece şüphelinin hareketlerini geri takip ettiler.)
5. Sarah had to retrack her studies after taking a year off. (Bir yıl ara verdikten sonra, Sarah eğitimini geri takip etmek zorunda kaldı.)
6. The satellite was able to retrack the trajectory of the meteor. (Uydu meteorun yörüngesini geri takip edebildi.)
7. He retracked his statements after realizing he had misspoken. (Hatalı konuştuğunu fark edince, ifadelerini geri aldı.)
8. The archaeologists retracked their excavation site to find additional artifacts. (Arkeologlar, ek artefaktlar bulmak için kazı alanlarını geri takip ettiler.)
9. I had to retrack my expenses to see where all my money was going. (Tüm paramın nereye gittiğini görmek için harcamalarımı geri takip etmek zorunda kaldım.)
10. The company was able to retrack the package’s journey and determine where it went missing. (Şirket, paketin yolculuğunu geri takip edebildi ve kaybolduğu yeri belirledi.)
11. We retracked the hiking trail after getting lost in the woods. (Ormanda kaybolunca, yürüyüş yolunu geri takip ettik.)
12. The software was able to retrack the user’s browsing history. (Yazılım, kullanıcının gezinti geçmişini geri takip edebildi.)
13. The captain retracked the ship’s course to avoid a storm. (Kaptan, fırtınayı önlemek için geminin rotasını geri takip etti.)
14. The forensic team retracked the bullet’s trajectory to determine the shooter’s location. (Adli tıp ekibi, atıcının konumunu belirlemek için mermi yolu rotasını geri takip etti.)
15. The historian retracked the historical events to uncover new information. (Tarihçi, yeni bilgiler ortaya çıkarmak için tarihi olayları geri takip etti.)
16. The hiker retracked his steps after realizing he left his backpack at the campsite. (Kamp alanında çantasını unuttuğunu fark eden yürüyüşçü, adımlarını geri takip etti.)
17. The company retracked their sales figures to see which products were the most popular. (Şirket

, en popüler ürünleri görmek için satış rakamlarını geri takip etti.)
18. The police retracked the suspect’s movements using security camera footage. (Polis, güvenlik kamerası kayıtlarını kullanarak şüphelinin hareketlerini geri takip etti.)

19. The athlete retracked her training regimen to improve her performance. (Performansını artırmak için sporcu, antrenman programını geri takip etti.)
20. The search and rescue team retracked the lost hikers’ trail to find them. (Kaybolan yürüyüşçüleri bulmak için arama kurtarma ekibi, yol izlerini geri takip etti.)