Retort İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Retort İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Retort

Retort, bir söz ya da eyleme karşı verilen keskin ve zekice cevap anlamına gelir. İşte bazı örnek cümleler:

  1. John made a snarky comment, but Sarah had a quick retort. (John sivri bir yorum yaptı, ama Sarah hızlı bir yanıt verdi.)
  2. Whenever someone criticizes her work, she has a retort ready. (İşini eleştiren her kim olursa olsun, ona bir yanıtı hazırdır.)
  3. His retort was so clever that it left everyone speechless. (Onun yanıtı o kadar zekiydi ki, herkesi suskun bıraktı.)
  4. Mary’s retort was not only witty but also stinging. (Mary’nin yanıtı sadece zekice değil, aynı zamanda acı vericiydi de.)
  5. The politician’s retort was designed to put his opponent on the defensive. (Politikacının yanıtı, rakibini savunmaya zorlamak için tasarlandı.)
  6. When the interviewer asked a difficult question, the celebrity had a retort that shut him down. (Röportajcı zor bir soru sorduğunda, ünlü bir yanıtla onu susturdu.)
  7. His retort was so rude that it made everyone uncomfortable. (Onun yanıtı o kadar kaba ki, herkes rahatsız oldu.)
  8. Whenever her boss criticizes her, she has a retort that shows her confidence. (Patronu eleştirdiğinde, kendine olan güvenini gösteren bir yanıtı vardır.)
  9. The comedian’s retort had the audience in stitches. (Komedyenin yanıtı seyirciyi kırıp geçirdi.)
  10. Her retort was so unexpected that it caught everyone off guard. (Onun yanıtı o kadar beklenmedikti ki, herkesi hazırlıksız yakaladı.)
  11. The lawyer’s retort was a brilliant defense of his client. (Avukatın yanıtı, müvekkilinin parlak bir savunmasıydı.)
  12. Her retort was so snappy that it shut down the conversation. (Onun yanıtı o kadar keskindi ki, konuşmayı kapattı.)
  13. The professor’s retort was a witty comeback to a student’s question. (Profesörün yanıtı, bir öğrencinin sorusuna zekice bir cevaptı.)
  14. Whenever someone tries to argue with her, she always has a retort that puts them in their place. (Birisi tartışmaya çalıştığında, her zaman yerine oturtan bir yanıtı vardır.)
  15. The athlete’s retort was a clever way of dodging a controversial question. (Sporcunun yanıtı, tartışmalı bir sorudan kaçmanın zekice bir yoluydu.)
  16. Her retort was a smart way of getting back at her ex-boyfriend. (Onun yanıtı, eski erkek arkadaşına geri dönmenin zekice bir yoluydu.)
  17. The journalist’s retort was a scathing rebuke
  1. His retort was a clear indication of his frustration with the situation. (Onun yanıtı, durumla ilgili hayal kırıklığını açık bir şekilde gösteriyordu.)
  2. The teacher’s retort was a witty comeback to a student’s sarcastic remark. (Öğretmenin yanıtı, öğrencinin sarkastik yorumuna zekice bir karşılıktı.)
  3. Her retort was a sharp rebuke to her colleague’s criticism. (Onun yanıtı, meslektaşının eleştirisine keskin bir azarlamaydı.)

Not: Bu örnek cümlelerde “retort” kelimesinin anlamını açıklayan Türkçe kelimeler verilmiştir. Örnek cümlelerin İngilizce kısımları kalın mavi renkte yazılmıştır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.