Retort İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Retort
Retort, bir söz ya da eyleme karşı verilen keskin ve zekice cevap anlamına gelir. İşte bazı örnek cümleler:
- John made a snarky comment, but Sarah had a quick retort. (John sivri bir yorum yaptı, ama Sarah hızlı bir yanıt verdi.)
- Whenever someone criticizes her work, she has a retort ready. (İşini eleştiren her kim olursa olsun, ona bir yanıtı hazırdır.)
- His retort was so clever that it left everyone speechless. (Onun yanıtı o kadar zekiydi ki, herkesi suskun bıraktı.)
- Mary’s retort was not only witty but also stinging. (Mary’nin yanıtı sadece zekice değil, aynı zamanda acı vericiydi de.)
- The politician’s retort was designed to put his opponent on the defensive. (Politikacının yanıtı, rakibini savunmaya zorlamak için tasarlandı.)
- When the interviewer asked a difficult question, the celebrity had a retort that shut him down. (Röportajcı zor bir soru sorduğunda, ünlü bir yanıtla onu susturdu.)
- His retort was so rude that it made everyone uncomfortable. (Onun yanıtı o kadar kaba ki, herkes rahatsız oldu.)
- Whenever her boss criticizes her, she has a retort that shows her confidence. (Patronu eleştirdiğinde, kendine olan güvenini gösteren bir yanıtı vardır.)
- The comedian’s retort had the audience in stitches. (Komedyenin yanıtı seyirciyi kırıp geçirdi.)
- Her retort was so unexpected that it caught everyone off guard. (Onun yanıtı o kadar beklenmedikti ki, herkesi hazırlıksız yakaladı.)
- The lawyer’s retort was a brilliant defense of his client. (Avukatın yanıtı, müvekkilinin parlak bir savunmasıydı.)
- Her retort was so snappy that it shut down the conversation. (Onun yanıtı o kadar keskindi ki, konuşmayı kapattı.)
- The professor’s retort was a witty comeback to a student’s question. (Profesörün yanıtı, bir öğrencinin sorusuna zekice bir cevaptı.)
- Whenever someone tries to argue with her, she always has a retort that puts them in their place. (Birisi tartışmaya çalıştığında, her zaman yerine oturtan bir yanıtı vardır.)
- The athlete’s retort was a clever way of dodging a controversial question. (Sporcunun yanıtı, tartışmalı bir sorudan kaçmanın zekice bir yoluydu.)
- Her retort was a smart way of getting back at her ex-boyfriend. (Onun yanıtı, eski erkek arkadaşına geri dönmenin zekice bir yoluydu.)
- The journalist’s retort was a scathing rebuke
- His retort was a clear indication of his frustration with the situation. (Onun yanıtı, durumla ilgili hayal kırıklığını açık bir şekilde gösteriyordu.)
- The teacher’s retort was a witty comeback to a student’s sarcastic remark. (Öğretmenin yanıtı, öğrencinin sarkastik yorumuna zekice bir karşılıktı.)
- Her retort was a sharp rebuke to her colleague’s criticism. (Onun yanıtı, meslektaşının eleştirisine keskin bir azarlamaydı.)
Not: Bu örnek cümlelerde “retort” kelimesinin anlamını açıklayan Türkçe kelimeler verilmiştir. Örnek cümlelerin İngilizce kısımları kalın mavi renkte yazılmıştır.
Hemen Yorum Yaz