Heresy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Heresy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Heresy Nedir?

Heresy, kabul edilen bir inanç, öğreti veya dinî inançlardan sapma veya bunlara zıt düşüncelerin benimsenmesidir. Heresy, bazen ciddi toplumsal veya siyasi sonuçlara yol açabilir ve bu nedenle tarihte birçok kez ciddi bir suç olarak kabul edilmiştir.

Örnek Cümleler:

1. The priest was accused of heresy for preaching ideas that were not in line with the church’s teachings. (Papaz, kilisenin öğretilerine uygun olmayan fikirler savunduğu için heresiyle suçlandı.)
2. Galileo was accused of heresy when he claimed that the Earth revolved around the sun. (Dünyanın güneş etrafında döndüğünü iddia ettiği için Galileo heresiyle suçlandı.)
3. The Inquisition was set up to combat heresy in medieval Europe. (Orta çağ Avrupası’nda heresiyle mücadele etmek için İnquisitio adlı bir kurum kuruldu.)
4. The Catholic Church considered the Protestant Reformation to be a heresy. (Katolik Kilisesi, Protestan Reformasyonu’nu bir heresi olarak değerlendirdi.)
5. The accused was burned at the stake for heresy. (Sanık, heresi suçuyla ilgili olarak ateşte yakıldı.)
6. The Albigensian Crusade was a military campaign against the heretical Cathars in France. (Albiyens Savaşı, Fransa’daki heretik Catharlar’a karşı yapılan bir askeri kampanyaydı.)
7. The philosopher was accused of heresy for his radical ideas about the nature of God. (Felsefeci, Tanrı’nın doğası hakkındaki radikal fikirleri nedeniyle heresiyle suçlandı.)
8. The Protestant Reformation challenged many of the Catholic Church’s traditional teachings and practices, leading to accusations of heresy. (Protestan Reformasyonu, Katolik Kilisesi’nin geleneksel öğretilerini ve uygulamalarını sorgulayarak heresi suçlamalarına yol açtı.)
9. The accused was given a chance to recant his heretical beliefs, but he refused. (Sanık, heretik inançlarını inkar etme şansı verildi, ancak reddetti.)
10. The Council of Nicaea was called to combat the heresy of Arianism. (Nicaea Konseyi, Arianizm’in heretikliğiyle mücadele etmek için çağrıldı.)
11. The accused was excommunicated from the church for his heretical beliefs. (Sanık, heretik inançları nedeniyle kiliseden aforoz edildi.)
12. The Renaissance was a time of great intellectual curiosity, but it also led to accusations of heresy for those who challenged traditional ideas. (Rönesans, büyük bir entelektüel merak dönemiydi, ancak geleneksel fikirleri sorgulayanlar için heresy suçlamalarına yol

açtı.)
13. The accused was tortured to confess his heretical beliefs. (Sanık, heretik inançlarını itiraf etmesi için işkenceye maruz bırakıldı.)

14. The Catholic Church declared the writings of John Wycliffe to be heretical. (Katolik Kilisesi, John Wycliffe’in yazılarını heretik ilan etti.)
15. The accused was forced to recant his heretical beliefs or face execution. (Sanık, heretik inançlarını inkar etmeye zorlandı veya idamla karşı karşıya kaldı.)
16. The Protestant movement was seen by some as a heretical departure from traditional Christianity. (Protestan hareketi, bazıları tarafından geleneksel Hristiyanlıktan sapma olarak görüldü.)
17. The accused was given a chance to defend his heretical beliefs before a council of church officials. (Sanık, kilise yetkilileri konseyi önünde heretik inançlarını savunma şansı verildi.)
18. The Catholic Church accused Martin Luther of heresy for his criticisms of the church’s practices. (Katolik Kilisesi, Martin Luther’in kilisenin uygulamalarına yönelik eleştirileri nedeniyle heresy suçlamasında bulundu.)
19. The accused was exiled from the country for his heretical beliefs. (Sanık, heretik inançları nedeniyle ülkeden sürgüne gönderildi.)
20. The trial of Joan of Arc included accusations of heresy for her claims to have received divine visions. (Jeanne d’Arc’ın yargılaması, ilahi vizyonlar aldığını iddia etmesi nedeniyle heresy suçlamalarını içeriyordu.)