Retain İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Retain İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Retain Nedir?

Retain, “elde tutmak, korumak, muhafaza etmek” gibi anlamlara gelir. İşletme, hukuk, finans gibi birçok alanda kullanılır.

Retain İle İlgili Örnek Cümleler:

  1. She managed to retain her position as the CEO of the company. (Şirketin CEO’su olarak pozisyonunu korumayı başardı.)
  2. The company is trying to retain its customers by offering discounts. (Şirket müşterilerini indirimlerle korumaya çalışıyor.)
  3. He was unable to retain the information he had learned for the exam. (Sınava hazırlanırken öğrendiği bilgileri hatırlayamadı.)
  4. The athlete worked hard to retain his title as the champion. (Sporcu, şampiyon unvanını korumak için çok çalıştı.)
  5. The lawyer advised his client to retain a good defense attorney. (Avukat, müvekkiline iyi bir savunma avukatı tutmasını önerdi.)
  6. The company has decided to retain all its employees during the economic crisis. (Şirket, ekonomik kriz sırasında tüm çalışanlarını korumaya karar verdi.)
  7. The museum aims to retain its collection for future generations. (Müze, koleksiyonunu gelecek nesiller için muhafaza etmeyi hedefliyor.)
  8. The scientist was able to retain his research grant for another year. (Bilim adamı, araştırma hibesini bir yıl daha korumayı başardı.)
  9. The hotel offers a loyalty program to retain its frequent guests. (Otel, sık sık gelen misafirlerini korumak için bir sadakat programı sunar.)
  10. She was asked to retain her composure during the press conference. (Basın toplantısı sırasında sakinliğini koruması istendi.)
  11. The company is trying to retain its market share in the face of increasing competition. (Artan rekabet karşısında şirket, pazar payını korumaya çalışıyor.)
  12. The student was able to retain the information from the lecture by taking good notes. (Öğrenci, iyi notlar alarak derslerde öğrendiği bilgileri hatırlamayı başardı.)
  13. The company has a policy of retaining all emails for at least five years. (Şirket, tüm e-postaları en az beş yıl boyunca muhafaza etme politikasına sahiptir.)
  14. He was determined to retain his independence even in old age. (Yaşlılığında bile bağımsızlığını korumaya kararlıydı.)
  15. The lawyer was able to retain custody of her client’s children in the divorce case. (Avukat, boşanma davasında müvekkilinin çocuklarının velayetini korumayı başardı.)
  16. The country’s government is working to retain its sovereignty in the face of external pressures. (Ülkenin hükümeti, dış baskılara karşı egemenliğini korumaya çalışıyor
  1. The teacher used various techniques to help her students retain the material they had learned. (Öğretmen, öğrencilerinin öğrendikleri materyalleri hatırlamalarına yardımcı olmak için çeşitli teknikler kullandı.)
  2. The company is trying to retain its reputation by addressing customer complaints promptly. (Şirket, müşteri şikayetlerini hızlı bir şekilde çözerek itibarını korumaya çalışıyor.)
  3. The athlete was determined to retain her title despite an injury. (Sakatlığına rağmen sporcu, ünvanını korumaya kararlıydı.)
  4. The lawyer advised his client to retain copies of all important documents. (Avukat, müvekkilinin tüm önemli belgelerin kopyalarını saklamasını önerdi.)

Retain İle İlgili Türkçe Cümleler:

  1. Şirketin CEO’su olarak pozisyonunu korumayı başardı.
  2. Şirket müşterilerini indirimlerle korumaya çalışıyor.
  3. Sınava hazırlanırken öğrendiği bilgileri hatırlayamadı.
  4. Sporcu, şampiyon unvanını korumak için çok çalıştı.
  5. Avukat, müvekkiline iyi bir savunma avukatı tutmasını önerdi.
  6. Şirket, ekonomik kriz sırasında tüm çalışanlarını korumaya karar verdi.
  7. Müze, koleksiyonunu gelecek nesiller için muhafaza etmeyi hedefliyor.
  8. Bilim adamı, araştırma hibesini bir yıl daha korumayı başardı.
  9. Otel, sık sık gelen misafirlerini korumak için bir sadakat programı sunar.
  10. Basın toplantısı sırasında sakinliğini koruması istendi.
  11. Artan rekabet karşısında şirket, pazar payını korumaya çalışıyor.
  12. Öğrenci, iyi notlar alarak derslerde öğrendiği bilgileri hatırlamayı başardı.
  13. Şirket, tüm e-postaları en az beş yıl boyunca muhafaza etme politikasına sahiptir.
  14. Yaşlılığında bile bağımsızlığını korumaya kararlıydı.
  15. Avukat, boşanma davasında müvekkilinin çocuklarının velayetini korumayı başardı.
  16. Ülkenin hükümeti, dış baskılara karşı egemenliğini korumaya çalışıyor.
  17. Öğretmen, öğrencilerinin öğrendikleri materyalleri hatırlamalarına yardımcı olmak için çeşitli teknikler kullandı.
  18. Şirket, müşteri şikayetlerini hızlı bir şekilde çözerek itibarını korumaya çalışıyor.
  19. Sakatlığına rağmen sporcu

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.