Helter Skelter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Helter Skelter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Helter Skelter Nedir?

Helter Skelter, İngilizce bir deyimdir ve karmaşa, karışıklık, düzensizlik, kargaşa gibi anlamlara gelir. Bu terim aynı zamanda The Beatles’ın bir şarkısına ve Charles Manson ve takipçileri arasında yaygın olarak kullanılan bir terim olarak da bilinir.

Örnek cümleler:

1. The party was total helter skelter, there was no organization at all. (Parti tam bir karmaşaydı, hiçbir organizasyon yoktu.)
2. After the earthquake, the city was in helter skelter. (Depremden sonra şehirde kargaşa vardı.)
3. The teacher tried to bring order to the helter skelter classroom. (Öğretmen, karmaşık sınıfa düzen getirmeye çalıştı.)
4. The kids were running helter skelter in the playground. (Çocuklar oyun alanında düzensiz bir şekilde koşuyorlardı.)
5. The company’s financial records were in complete helter skelter. (Şirketin mali kayıtları tam bir karmaşa içindeydi.)
6. The rioters caused helter skelter in the city. (Kargaşa çıkaran isyancılar şehirde karışıklığa neden oldular.)
7. The actress’s schedule was in helter skelter due to last minute changes. (Oyuncunun programı son dakika değişiklikleri nedeniyle karıştı.)
8. The bus station was in complete helter skelter with people rushing to catch their buses. (Otobüs durağı, insanların otobüslerini yakalamak için koşturduğu tam bir kargaşa içindeydi.)
9. The politician’s speech was filled with helter skelter ideas. (Politikacının konuşması karmaşık fikirlerle doluydu.)
10. The construction site was in helter skelter due to the unexpected rain. (Beklenmedik yağmur nedeniyle inşaat sahası karıştı.)
11. The production process was in complete helter skelter, causing delays in delivery. (Üretim süreci tam bir karmaşa içindeydi, teslimatlarda gecikmelere neden oldu.)
12. The art exhibit was a helter skelter of different styles and techniques. (Sanat sergisi, farklı tarz ve tekniklerin bir karışımıydı.)
13. The traffic was in helter skelter during rush hour. (Trafik, iş saatlerinde tam bir karmaşaydı.)
14. The stock market was in helter skelter due to the global economic crisis. (Küresel ekonomik kriz nedeniyle hisse senedi piyasası karıştı.)
15. The artist’s studio was in complete helter skelter with paint splatters and unfinished projects. (Sanatçının stüdyosu, boya sıçramaları ve bitmemiş projelerle doluydu.)
16. The store was in helter skelter with last-minute shoppers during the holiday season. (Mağaza, tatil sezonunda son dakika alışveriş yapmak ist

anlarla dolu bir karmaşa içindeydi.)
17. The music festival was a helter skelter of different genres and performers. (Müzik festivali, farklı türlerin ve sanatçıların bir karışımıydı.)

18. The party guests were in helter skelter trying to find their coats at the end of the night. (Parti konukları gecenin sonunda ceketlerini bulmaya çalışarak bir karmaşa içindeydi.)
19. The sports team’s strategy was helter skelter and lacked focus. (Spor takımının stratejisi karmaşık ve odaklanmamıştı.)
20. The documentary showcased the helter skelter lifestyle of a famous rock star. (Belgesel, ünlü bir rock yıldızının düzensiz yaşam tarzını sergiledi.)

Türkçe karşılıklar:

1. karmaşa
2. kargaşa
3. düzeneksizlik
4. düzensiz bir şekilde
5. tam bir karmaşa
6. karışıklık
7. düzensizlik
8. koşturmaca
9. karışık fikirler
10. karışık durum
11. tam bir karmaşa içinde
12. farklı tarzların karışımı
13. yoğun karmaşa
14. piyasa karışıklığı
15. tam bir düzensizlik içinde
16. son dakika koşturmacası
17. farklı türlerin ve sanatçıların karışımı
18. bir karmaşa içinde
19. odaklanmamış strateji
20. düzensiz yaşam tarzı