Resumption İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Resumption İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Resumption

Resumption kelimesi, yeniden başlama veya devam etme anlamına gelir. Aşağıda, resumption kelimesinin örnek cümlelerde nasıl kullanılabileceği gösterilmiştir.

1. The resumption of classes after the pandemic was a relief for the students. (Pandemi sonrası derslerin yeniden başlaması öğrenciler için bir rahatlamaydı.)
2. The resumption of peace talks between the two countries is a positive development. (İki ülke arasındaki barış görüşmelerinin yeniden başlaması olumlu bir gelişmedir.)
3. The resumption of flights to the affected area was a risky decision. (Etkilenen bölgeye uçuşların yeniden başlaması riskli bir karardı.)
4. The resumption of sports events without spectators was a necessary precaution. (Seyircisiz spor etkinliklerinin yeniden başlaması gerekli bir önlemdi.)
5. The resumption of construction work was delayed due to bad weather. (İnşaat çalışmalarının yeniden başlaması kötü hava koşulları nedeniyle gecikti.)
6. The resumption of production was hampered by supply chain disruptions. (Üretimin yeniden başlaması, tedarik zinciri aksamaları nedeniyle engellendi.)
7. The resumption of negotiations will depend on the outcome of the latest round of talks. (Görüşmelerin yeniden başlaması, son tur görüşmelerin sonucuna bağlı olacaktır.)
8. The resumption of services at the hospital was delayed due to staffing issues. (Hastanedeki hizmetlerin yeniden başlaması, personel sorunları nedeniyle gecikti.)
9. The resumption of work after the weekend was a challenge for the employees. (Hafta sonu sonrası işe geri dönüş, çalışanlar için bir zorluktu.)
10. The resumption of trade talks between the two countries was welcomed by the business community. (İki ülke arasındaki ticaret görüşmelerinin yeniden başlaması, iş dünyası tarafından memnuniyetle karşılandı.)
11. The resumption of in-person meetings was a welcome change after months of virtual meetings. (Yüz yüze toplantıların yeniden başlaması, sanal toplantıların ardından hoş bir değişiklikti.)
12. The resumption of travel to the country was restricted due to safety concerns. (Ülkeye seyahatin yeniden başlaması, güvenlik endişeleri nedeniyle kısıtlandı.)
13. The resumption of normal operations at the airport was delayed due to technical issues. (Havalimanındaki normal işlemlerin yeniden başlaması, teknik sorunlar nedeniyle gecikti.)
14. The resumption of classes after the holidays was a struggle for the students to adjust. (Tatil sonrası derslerin yeniden başlaması, öğrencilerin uyum sağlamak için mücadele etmesi gerekti.)
15. The resumption of public transportation was a relief for commuters. (Toplu taşımanın yeniden başlam

mesi, işe gidip gelmek için seyahat edenler için bir rahatlamaydı.)
16. The resumption of the concert series was eagerly anticipated by music lovers. (Konser serisinin yeniden başlaması, müzik tutkunları tarafından heyecanla bekleniyordu.)

17. The resumption of the trial was delayed due to the defendant’s illness. (Davanın yeniden başlaması, sanığın hastalığı nedeniyle gecikti.)
18. The resumption of the football season was a source of excitement for fans. (Futbol sezonunun yeniden başlaması, taraftarlar için bir heyecan kaynağıydı.)
19. The resumption of the power supply was delayed due to repairs on the electrical grid. (Elektrik tedarikinin yeniden başlaması, elektrik şebekesindeki onarımlar nedeniyle gecikti.)
20. The resumption of negotiations was a step towards resolving the conflict between the two parties. (Görüşmelerin yeniden başlaması, iki taraf arasındaki çatışmanın çözümüne yönelik bir adım oldu.)