Hellishly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Hellishly
Türkçe Anlamı: Cehennem gibi, ölümcül derecede, korkunç bir şekilde.
- The storm was hellishly strong last night. (Dün gece fırtına ölümcül derecede şiddetliydi.)
- The pain in my tooth is hellishly unbearable. (Dişimdeki ağrı cehennem gibi dayanılmaz.)
- He worked hellishly hard to finish the project on time. (Proje zamanında bitirmek için cehennem gibi çalıştı.)
- The traffic on the highway was moving hellishly slow. (Otoyoldaki trafik cehennem gibi yavaş ilerliyordu.)
- The heat in the desert was hellishly intense. (Çöldeki sıcaklık cehennem gibi yoğundu.)
- The smell coming from the kitchen was hellishly awful. (Mutfaktan gelen koku cehennem gibi kötüydü.)
- The job interview was hellishly nerve-racking. (İş görüşmesi cehennem gibi sinir bozucuydu.)
- The exam was hellishly difficult. (Sınav cehennem gibi zordu.)
- The hike up the mountain was hellishly exhausting. (Dağa tırmanmak cehennem gibi yorucuydu.)
- The smell of the garbage was hellishly disgusting. (Çöp kokusu cehennem gibi iğrençti.)
- The suspense in the movie was hellishly thrilling. (Filmdeki gerilim cehennem gibi heyecan vericiydi.)
- The hangover I had this morning was hellishly painful. (Bu sabahki kafam ağrısı cehennem gibi acıydı.)
- The sound of the construction next door was hellishly loud. (Komşudaki inşaatın sesi cehennem gibi yüksekti.)
- The prices at the restaurant were hellishly expensive. (Restorandaki fiyatlar cehennem gibi pahalıydı.)
- The bus ride was hellishly bumpy. (Otobüs yolculuğu cehennem gibi sarsıntılıydı.)
- The snowstorm was hellishly annoying. (Komşudaki parti sesleri cehennem gibi sinir bozucuydu.)
- The competition was hellishly intense. (Yarışma cehennem gibi yoğundu.)
- The smell of the gym was hellishly pungent. (Spor salonundaki koku cehennem gibi keskindi.)
- The workload at my job is hellishly overwhelming. (İşimdeki iş yükü cehennem gibi ağır.)
Hemen Yorum Yaz