Resultant Force İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Resultant Force İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Resultant Force Nedir?

Resultant Force, birden fazla kuvvetin etkisi altında bir cisim üzerindeki etkin kuvvettir. Bu kuvvet, diğer kuvvetlerin toplam etkisini gösterir ve cismin hareket yönünü ve hızını belirler.

Örnek Cümleler:

1. The resultant force of the two opposing teams caused the ball to move towards the goal. (İki rakip takımın etkisi altında topun hareket yönünü belirleyen sonuç kuvveti)
2. The engineer calculated the resultant force of the wind on the airplane’s wings. (Mühendis, uçağın kanatları üzerindeki rüzgarın sonuç kuvvetini hesapladı.)
3. The resultant force acting on the boat caused it to move in the direction of the current. (Tekne üzerinde etkili olan sonuç kuvveti, akıntı yönünde hareket etmesine neden oldu.)
4. The astronaut had to consider the resultant force of gravity and acceleration when launching the spacecraft. (Astronot, uzay aracını fırlatırken yer çekimi ve ivmenin sonuç kuvvetini hesaba katmak zorunda kaldı.)
5. The resultant force of the earthquake caused the buildings to collapse. (Depremin etkisi altındaki sonuç kuvveti, binaların çökmesine neden oldu.)
6. To determine the resultant force, you need to add all the individual forces together. (Sonuç kuvvetini belirlemek için tüm bireysel kuvvetleri birleştirmeniz gerekiyor.)
7. The resultant force of the car crash was so strong that it caused both vehicles to overturn. (Araç çarpışmasının sonuç kuvveti o kadar güçlüydü ki her iki aracın da devrilmesine neden oldu.)
8. The resultant force of the water pressure on the dam was too much for it to handle. (Barajdaki su basıncının sonuç kuvveti, onunla baş edemeyecek kadar fazlaydı.)
9. The resultant force of the windstorm uprooted several trees in the park. (Fırtınanın etkisi altındaki sonuç kuvveti, parktaki birkaç ağacı söküp atarak zarara yol açtı.)
10. The pilot adjusted the aircraft’s angle to compensate for the resultant force of the crosswind. (Pilot, çapraz rüzgarın sonuç kuvvetini dengelemek için uçağın açısını ayarladı.)
11. The resultant force of the wave knocked the surfer off his board. (Dalganın sonuç kuvveti, sörfçüyü tahtasından düşürdü.)
12. The resultant force of the

12. The magnetic fields in the MRI machine generate a resultant force that can cause metal objects to become projectiles. (MR cihazındaki manyetik alanlar, metal nesnelerin projektil haline gelmesine neden olabilen bir sonuç kuvveti oluşturur.)
13. The resultant force of the tugboat helped the cargo ship navigate through the narrow canal. (Römorkörün sonuç kuvveti, kargo gemisinin dar kanaldan geçmesine yardımcı oldu.)
14. The scientist studied the resultant force of the chemical reactions to understand the properties of the compounds. (Bilim adamı, bileşiklerin özelliklerini anlamak için kimyasal reaksiyonların sonuç kuvvetini inceledi.)
15. The resultant force of the earthquake caused the tsunami to form. (Depremin sonuç kuvveti, tsunami oluşumuna neden oldu.)
16. The resultant force of the gravitational pull of the moon and the sun causes the tides. (Ay ve güneşin yerçekimi çekiminin sonuç kuvveti, gelgitleri oluşturur.)
17. The resultant force of the car’s brakes caused it to come to a sudden stop. (Arabanın frenlerinin sonuç kuvveti, ani bir duruşa neden oldu.)
18. The athlete trained to improve his ability to calculate the resultant force during a race. (Sporcu, yarış sırasında sonuç kuvvetini hesaplamak için yeteneğini geliştirmek için antrenman yaptı.)
19. The resultant force of the wind pushed the sailboat forward. (Rüzgarın sonuç kuvveti, yelkenliyi ileriye doğru itti.)
20. The engineers designed the building to withstand the resultant forces of earthquakes and strong winds. (Mühendisler, deprem ve şiddetli rüzgarların sonuç kuvvetlerine karşı dayanıklı olacak şekilde binayı tasarladılar.)